15 Şubat 2010 Pazartesi
ARAPCA MAHALEMİ SÖZLÜK
Ž- ž ARAPÇANIN 9. HARFİ OLAN PELTEK ‘ ZEL’ HARFİ İLE BAŞLAYAN KELİMELER
Ža’if= zayıf, kuvvetsiz
Žahır=1. Sırt 2. Görünüş
Žakâr= erkek
Žalım= zalim
Žammé= ötre
Žan=sanmak
Žarb=vurma
Žarf= zarf
Žarta= sesli osuruk
Žarot= hayvanların yemek borusu
Žav= ışık
Žaviy= aydınlık
Žayf= konuk, misafir
Žayı’= kayıp
Že’a= köy
Žebh= boğazlama
Žebiyĥe= boğazlanan hayvan
Žeheb= altın
Žeği= meleme
Ženb= günah, suç
Ževq= tatmak
Žeyyıq= dar
Žerqe= kuş pisliği
Žıbab= sis
Žıbbéné=karasinek
Žıfır= tırnak
Žıhır= öğle
Žıhk= gülmek
Žıhkan= güler yüzlü
Žılım=zulüm
Žırra= kumaların birbirlerine göre durumu
Žırrên= zarar vermek
Žil=şeyi
Žiyb= kurtArapça - Mahalmi Sözlük (-Y-)
Yab= ey baba, baba
Yabo= babam(hitap)
Yalla= haydi
Yan= tahtadan yapılan oturmalık
Yavo= yahu
Ye= ey
Yed= ana, ey ana
Yedê= anacığım(hitap)
Yehuvdi= Yahudi
Yebes= (elin) kurusun
Yébıs= sert, katı
Ye’q= tiksinme sözü
Yeqiyn= kesin bilgi
Yequt= yakut
Yeleg= yelek
Yemin= 1.sağ 2.yemin
Yetiym=yetim
Yevm= gün
Yevm şi= birgün
Yevm ıl ıŝneyn= pazartesi
Yevm ıl ŝeŝe=salı
Yevm ıl arb’a=Çarşamba
Yevm ıl xemis=perşembe
Yevm ıl cım’e= Cuma günü
Yevm ıl sept=cumartesi günü
Yevm ıl eĥed=Pazar günü
Yeziydi= yezidi
Yı’nê= yani
Yı’tikıl ‘efyê=Allah afiyet versin ( kolay gelsin)
Yıkfe=yeterArapça - Mahalmi Sözlük (-V-)
Valla= vallahi
Vallahi= Allah adına yemin ederim ki
Vaq’a=düşmek, düşüş
Vaki=(bayanlar için) ulan
Vasat=orta
Vaslé= ek parça, bir çubuğun parçalarından her biri
Vasiyyê=vasiyet
Vaveylê= vay be, vay haline
Vati=alçak
Vece’= ağrı, elem
Vecıp= vacip
Veciybé= görev
Vech= ateşin ısısı
Vêdi= vadi
Veddi=götür
Vêĥıd= bir, birisi
Veĥid= tek başına
Veĥş=canavar
Ve’d= vaat
Veqf=vakıf
Veqqıf=dur
Veqt= esna, süre, zaman
Veled= çocuk
Veled ıl rıža’a= süt evlat
Veled ıl veled= çocuğun çocuğu, torun
Veleed= acıma anlamında, vah vah gibi
Verdê= çiçek
Verdê ĥamra= kırmızı gül
Vereq=1. kâğıt, 2. Ağaç yaprakları
Vereqe= bir lira
Vereqeyê= yaprak, kâğıt
Vereqeyıt ıl ızın= kulak memesi
Verek= ulan (manasında kullanılan hitap)
Verem= 1. Şişlik 2. Verem
Verıŝ= varis
Vesex= kir
Vesiylê= vesile
Vesi’= geniş
Vezzé= ördek
Vezın= ağırlık
Veyçê= ne şirin, ne ufak
Vey!= vay (şaşkınlık )
Vey kedo= zavallıcık (acıma anlamında)
Vıç= yüz, sima
Vıç ıssevde= yüzü kara, rezil
Vıq’ên= düşmek
Vıqıĥ= yüzsüz, utanmaz
Vıkelê= vekâlet
Vıldên= doğmak
Vıleyê= il
Vılf= ülfet, yakınlık
Vıns= sohbet etmek, konuşmak
Vırd= vird
Vısıx= kirli
Vısıl=ulaştı
Vıst= kadın elbiselerindeki bezden kemer
Vıst= iç
Vısves= vesvese
Vıžen= ezan
Viss= pes, teslim oldum
Viiy= küçümseme bildiren hitap
Vužu’= abdesArapça - Mahalmi Sözlük (-U-)
Usul=üsul
Uv= beraber, birliktelik bildiren bağlaç
Uvled= çocuklar
Uy= ah
Arapça - Mahalmi Sözlük (-T-)
Tabaqa= kat
Tabbo’a= vücuda yapışıp kan emen sülüğe benzer küçük canlı
Tabex= aş, yemek
Tabiy’a= huy, mizaç
Tabiy’i= tabii, doğal
Tab’= baskı, iz bırakma
Tabğir=kilitleme
Tabx= aş, pişmiş yemek
Tabĥir= göz kamaşması
Taboqa= kapak
Tabt= koltukaltı
Tabyiž= boyama
Tacır= tüccar
Tadqiyr= kaşlarını çatarak kızgınlığını belirtme
Tadviyr= dönme, dolaşma, gezme
Tafasti’= böbürlenme
Tafqis=1.(yumurtayı)çatlatma, kırma 2.parmak şaklatma
Tafsil=projesini çizme, tasarlama
Ta’ım= tat
Ta’mir= onarma
Ta’un= taun
Tağmiž= gözleri yumma
Tağžib= kızdırma
Tahır= temiz
Taĥa= çalı, çırpı bağı
Taĥêrib=savaşmak
Taĥfiž= bezini bağlama
Taĥmis=(leblebi, çekirdek v.b.) kavurma
Taĥsil= kazanma
Taĥune= öğütücü
Taĥqir= hakaret etme
Taĥrir= suyun, kuyuların pisliklerden temizlenmesi
Taxlis=kurtarma
Taxtor= doktor
Taji= tazı
Taqa= soba deliği veya bu genişlikteki delikler
Taqa=takat, güç
Taqqoz= takoz
Taqsir= kısaltma
Taqşit=sıyırma, bitişik iki tabakadan üsttekini sökerek çıkarma
Taqtib= dikiş atma
Talaba=talebe, öğrenci
Talabiyyê= istek
Talıp=talip, isteyen
Talo’a= yokuş
Tama’ =açgözlülük
Tama’kar= tamahkâr, açgözlü
Tamarĥib= tokalaşma, selamlaşma
Tambal= tembel
Tambora= bağlama müzik aleti
Tamı’= açgözlü
Tamr= gömme
Tamrin= vücut geliştirme, antrenman
Tamşit= tarama
Tanagé= teneke
Tancir= yontma
Tanfiž= silkeleme
Tanqit= damlama
Tannor= tandır
Tannora=etek
Tanžif= temizleme
Tarabzin= parmaklık
Taraf= koyun kuyruğu
Taraktor= traktör
Taraş= sağırlık
Taréq= yol
Tarboqa= 1.vurulunca gürültücü ses çıkaran şey
Tarfi’=1. Kaldırmak 2. İnceltmek
Tari= (bitkilerde) körpe
Tariyqa= tarikat
Tarvil= salyası akmak
Tasantir= gürültüyle kulakları sağır etmek
Tasê= tas
Tasfir= ıslık çalma
Tasliĥ=onarma, tamir etme
Tasmid= biriktirme
Tasvir= resim çekme, çizme
Taşérit= şarta girme
Taşmit= asılı bir şeyi düşürme, indirme
Taşrit=tırmalama
Tataqtiq = takırtı, patlama sesleri
Tataptip= (topu) sektirme
Tatbiyq= uygulama
Tatêli’= çıkartma
Tathir= Sünnet
Tatli’=bakmak
Tatliq= boşama
Tatviyl= uzatmak
Tatyin= çamurla sıvama
Tavafan= sel, su baskını
Tavaqviq=(tavuk)gıdaklaması
Tavĥanê=tavukların öd kesesi
Taviyl= uzun
Tavlê= masa
Tavyê= katlama
Tavqi’=düşürme
Tavvıl belık= sabırlı ol, sakin ol
Tayıf= taşmış olan
Tayr=kuş
Tayyıb=1. iyi, lezzetli2. Yaşayan
Tazambir= korna çalma
Tažêrib= rekabet yapma
Tazlit = bir şeyin kumaşını soyma
Tažrit= sesli osurmak
Tažyi’= kaybetme
Tebe’= teba
Teberbiz= dağıtma
Tebérik=kutlama
Tebergiž=kenetlenme, bırakmama
Tebézir= pazarlık yapma
Tebdiyl= değiştirme
Tebriq= parlatma
Tebşir= müjdeleme
Tebut= tabut
Tebvis=öpme, öpüşme
Tebyin= görünme, ortaya çıkma
Tebžir= israf
Tec= tac
Tecriyb= deneme
Tecvid= tecvit
Teçenqiz= (havalı bir şekilde) kafasını havaya dikme
Tedbir= tedbir, önlem
Tedébiyl=güreş
Tedéfi’= savunma
Tedéqiş= çarpışma
Tedergiş= ayağına rastgele bişeyin takılması
Tedermin= ilaçlama, pansuman yapma
Tedestir= uğurlama
Tedqiyş= çarpışma
Tedleyé=sarkıtma
Tefentir= (idrarını ) akıtma
Tefêvit= yarışmak
Teflit= bırakmak
Tefriq= ayırma, ayrımcılık
Teftiş= arama
Tegbis= sıkıştırma
Tegerbiz= doluşma
Tegêzin=sitemler etme
Tegriĥ= kazıma
Te'dil= onarma, düzeltme
Te’e= gel
Te’eb=1. Yorgunluk 2. Emek
Te’eccub= garipseme, hayretle karşılama
Te’éqib= takip etme
Te’er’iş= kavga etmek için bahaneler oluşturma, rahatsız etme
Te’évin=yardımlaşma
Te’liq= asma
Te’zeyé= taziye
Te’yin=1. Belirlemek 2. tayin
Teğéfil= oyalama
Teğerbil= elekle elemek
Teğyir= değiştirme
Tehdiyd= tehdit
Tehelhil= zılgıt çekme
Tehiymê= iftira
Tehluke= tehlike
Tehmik=yapmaya teşebbüs etmek
Tehrib= kaçırma
Tehvir=seslenme, çağırma
Teĥevgir=kovmak
Teĥlil= helalleşme, helal kılma
Teĥmeyê= ısıtmak
Teĥmil= yükleme
Teĥt= alt
Teĥvil=1.yer değiştirme 2.gelinin damatın evine götürülmesi
Texdir=uyuşturma
Texım= takma dişler
Te xir= erteleme
Texrib=bozma
Text= taht, tahtadan oturmalık
Texteyê= tahta
Teqeşmir= alay etme, dalga geçme
Teqétil=kavga
Teqli’= (bineğini) koşturma
Teqlib= 1.çevirme,2. kavurma
Teqni’= ikna etme
Teqrib= yakınlaştırma
Teqsim=paylaştırma
Teqşir= soyma (meyve ya da sebze), kabuğunu çıkarma
Teqve= takva
Teqviym= takvim
Tekbir= tekbir
Teker= tekerlek
Tekĥil= sürme çekme
Teklis= sıvama
Tekmil= bitirme
Teksê= taksi
Teksir= kırma
Tektil= top haline getirme, içli köfte yapma
Têl= tel
Teleflif= sarmalamak
Telemlim= toplamak
Televfit= 1.yan yollara saparak yolu uzatma 2. Sözü dolandırma
Telfızyon= televizyon
Tel’e= yokuş
Teliy= doldurma
Telifon= telefon
Telqeyé= karşılaşma
Telqin= telkin etme
Telziq= yapıştırma
Teme= -e kadar
Temem= tamam
Temercil= erkeklik taslama
Temeriyyé= kâkül
Temmuz= temmuz
Temsid= masaj yapma
Temsiĥ= silme
Temsil= temsil, canlandırma, rol yapma
Tembih= uyarma
Tenefriş=
Tenxil= çiseleme
Tenqeyê= seçmek
Tenqib= kurcalama, araştırma
Tentene= oya
Tenyim= yatırma
Tepp= taştan misket
Terbeyê= terbiye
Ter’uz= acur
Teriyx= tarih
Terqi’= yamama
Terriyşe= dişle koparılan bir parça et
Tertib= sıra
Tetentin= vızıldama
Tetertiş=( köpek gibi yırtıcılar için) parçalama
Tetrif= kısaltma
Tesbiĥ= tesbih etme
Tes’id= yardım etme
Teslim= teslim olma, teslim etme
Tesmi’= duyurma
Tesveyé= yapma
Tesviq= kavurmak (çekirdek vb.)
Teŝbiyt=saptama
Teşébih= benzeme
Teşéqi’= karşılıklı olarak bir şey fırlatma, birbirini taşlama
Teşelhim= iştahı kabarmak, ağzının suyu akmak
Teşenĥiq= anırmak
Teşerbiq= yemek ağzında iken aniden öksürme
Teşevtil=fırlatma
Teşviyş=şaşırma
Teşqelê= uğraştırıcı iş
Teşliĥ=1.soymak (birinin elbiselerini çıkartma), 2.soygun
Teşmiyr= kolları ya da paçaları sıvamak
Tetté tetté= yavaş yavaş (yürüme)
Tetxiyté= tavan arası
Tevbé= tövbe
Tevdeyê= götürmek
Teveçviç= cıvıldama
Tever= ha, unutmadan
Tevesvis=fısıldama
Tevfiq= muvaffakiyet
Tevkeli= rastgele
Tevkil= vekâlet
Tevm=ikiz
Teyemmım= teyemmüm
Tezerzi’= incitme, hırpalanma
Teze’viq= bağırma
Težqif= alkış
Tezreyé= samanı rüzgârda savurarak içindeki hububatı ayırma faaliyeti
Težviq= tadına baktırma
Tezyid= üzüm kurutma, kuru üzüm yapma faaliyeti
Tezyin= süslenme
Tezyiné= düzine
Tı’am= yiyecek
Tıbbax=1.aşçı 2.ağustos
Tıbbaxa= eskiden evin dışında yemek pişirmek için yapılan odacık
Tıbın= saman
Tıbırrık= teberrük, okunmuş, bereketli
Tıcara= ticaret
Tıccar= tüccar
Tıffeĥe= elma
Tıfıl=çocuk
Tıfyên= söndürmek
Tıhara= tuvalet
Tıqqên= patlamak
Tılbé=kız isteme
Tılaq= boşanma
Tıl’ên= çıkmak
Tımseĥ= timsah
Tımtımêni= masallardaki dev
Tıntené= küçük bir kuş türü
Tıppayş= görmeden, elle yoklayarak yön bulma
Tıppé= top
Tıppên= düşmek
Tıraviĥ= teravih
Tırbé= türbe, mezar
Tırfên= göze göze bişeyin çarpması
Tırêlle= tır
Tırıf= körpe
Tırımbél= motorlu araç, otomobil
Tırkên= terketme
Tırki= Türk
Tırkiyyê= türkiye
Tırmıs= termos
Tırraĥa= halı, yer döşeği
Tırraşé= palamut ağacı
Tıs’a= dokuz
Tıs’iyn= doksan
Tısı’taş= on dokuz
Tışriyn= Sonbahar mevsimi
Tışt= derin olmayan geniş kazan (pekmez yapımında kul.)
Tıtın=tütün
Tıyyara= uçak
Tin= İncir
Tine= incir ağacı
Tiyn=çamur
Tiyz= kıç, dübür
Turé= 1.hayvanların ağızlarına takılan torba 1. Çoban çantası
Tuŝ= dut
Tuŝé=dut ağacı
Tuvvaş= yağlı yemek
Tuvl= uzunluk
Ton= ton
Top= topArapça - Mahalmi Sözlük (-Ş-)
Şacara= ağaç
Şabt= çarpma, darbe
Şafra= jilet
Şahır= ay (zaman)
Şahrıl ‘esel= balayı
Şaxır= bineklerin üstüne koparılan ekinleri dizerek yüklemeye yarayan bir araç
Şaxs= şahıs, kişi
Şaxta=çizgi
Şaxtora= gemi
Şa’ır= saç
Şalpa= eşarp
Şar= şer, kötülük
Şaraf= şeref
Şarbê= küçük testi
Şarét=kaset
Şaréyt= kablo
Şariy’a= şeriat
Şarmota=kahpe
Şarşora= idrar
Şarta= bezden bağ, çaput
Şatır= zeki, uyanık
Şatfé= nezle
Şavra= nasihat
Şavt= tur
Şavta= yanma, sızlama
Şe’b= halk
Şe’fê= uzun saç
Şe’iyl= yakmak
Şebe’= tokluk
Şebeké= 1. Üstü açık bahçe kapısı 2. Örgüt
Şeddé=1. ilmik, bağ 2. Sargı
Şedid= şiddetli, zor
Şefe= şifa
Şefı’i= şafii
Şefqe= şapka
Şéx= şeyh
Şéhdé=mezar taşı
Şéhıd= şahit
Şehiyd= şehit
Şeĥmé= iç yağ
Şeĥmıt il ‘eyn= göz akı
Şeğlê= meşgale, uğraş, iş
Şeğiyl=işçi
Şéxo salabo= çocuklara, kuyuya yaklaşmamaları için, kuyuda olduğu söylenen yaratık
Şeq= 1.dal 2. Yarık
Şeq’= fırlatma
Şeqqoqe= armut
Şek= şüphe
Şekuké= çatal
Şequl= çekül
Şelĥe= kadınların içgiysisi, atlet
Şelşê= panik
Şem= koklamak
Şemé= vücuttaki ben
Şem’e= mum
Şemburek= içi kıyma harçlı, kapalı yapılan gözlemeye benzer bir yiyecek
Şemsiyyê= şemsiye
Şerik=ortak
Şerq= doğu
Şerneqe= burun deliği
Şeş= Sarık
Şeş= Yanlış bilmek
Şetım= kötü sözle küfür
Şetlé= fidan
Şevbê= nezle
Şevbek= oklava
Şevk=diken veya dikenli çalı
Şevq= ışık
Şevl= dağlık arazi
Şevi=közde pişirme
Şeytan= şeytan
Şıbır= karış
Sıbbat= spor ayakkabı
Şıbbek= pencere
Şıce’ê= şecaat
Şıddên=bağlamak
Şıfe’e= şefaat
Şıffé= dudak
Şığıl=iş
Şıhedê= şehadet
Şıĥĥata= terlik
Şıĥméyé= köz parçası
Şıhra= şöhret
Şıxrên= horlamak
Şıqfé= bir parça
Şıq’ên = fırlatma
Şıqqe= halı
Şıkıl=şekil
Şıkır=şükür
Şı’lên= yakmak
Şıl= dik (terzi)
Şılĥên= soyunmak
Şıllén= dikmek
Şım= kokla
Şımel= kuzey
Şıms= güneş
Şımmemé= avuca sığabilecek büyüklükte güzel koku veren kavuna benzer meyve
Şınqên= asmak, idam etmek
Şınunu= azıcık
Şırara=azıcık
Şırrab= içen, içkili
Şırb= içmek
Şırab= şarap
Şıraşit= püskül
Şırfê=yeni evliye, ev alan kişiye v. b. hayırlı olsuna gitme
Şırk= 1.ortaklık, 2. ortak koşarak küfür
Şırké=şirket
Şı’rayé= kıl
Şırval= şalvar
Şıryen= damarlar
Şıté= 1.kış, yağışlı mevsim, 2. Yağmur yağması
Şıtfên= yerleri yıkamak
Şi= bişey
Şiy’e= şia, şiilik
Şorba= çorba
Şorızbaĥ= çavuşlu köyü
Şuşeyé= şişe
Şuvérıb= bıyık kıllarıŜ ŝ ARAPÇANIN 4. HARFİ OLAN PELTEK ‘SE’ HARFİ İLE BAŞLAYAN KELİMELER
Ŝar= yer
Ŝavr= öküz
Ŝébıt= sabit
Ŝebut= sağlam, sıkı
Ŝêĥiyn= koyu kıvam
Ŝeŝé= üç
Ŝeŝiyn= otuz
Ŝervê= servet
Ŝekiyl= ağır
Ŝe’leb= tilki
Ŝelulé= siğil
Ŝevb= elbise
Ŝıĥmêyê=
Ŝıkıd=böğürtlen
Ŝıqıl= ağırlık
Ŝıklên= kaldırmak
Ŝılıttaş= onüç
Ŝım=ağız
Ŝınteyn= iki tane
Ŝıveb= sevap
Ŝumé= sarımsakArapça - Mahalmi Sözlük (-S-)
Sabi= genç
Sabuvne= sabun
Sabır= sabır
Sabitaş= onyedi
Sacar= ağaçlar
Sacara=ağaç
Saff= sıra
Safar= yolculuk
Safi= net
Safra= sarı olan
Saĥar= seher vakti
Saĥĥa= sıhhat (öksürene söylenen sözcük)
Saĥıb= sahip
Saĥra= çöl
Saĥuv= havanın açık olması
Sa’ıb= 1. Güçlü 2. Zor
Sakarat= sekerat, ölüm anı
Saqat= özürlü, topal
Saqi’= yanlış olduğunu bilerek sadece kendi bildiğini yapan
Saqiy=içirme, sulama
Salatan= kanser
Salâvat= salât
Salıĥ= salih
Saliyb= haç
Samra= esmer (bayanlar için)
Sanam=put
Sandal=sandal
Sannor= erkek kedi
San’a= meslek
Sar= oldu
Sar’= sara
Sarsor= bir böcek türü
Sator= satır
Savf=yün
Savm= oruç
Savt= ses
Sayd= av
Sayf= yaz mevsimi
Sayım= oruçlu
Sayır= olmuş
Se’e= saat
Se’edé=saadet
Sebeb= sebep
Seb’e= yedi sayısı
Seb’iyn= yetmiş
Sebı’= aslan
Sebğ= boyama
Sebil= sebil, hayrına
Sec=sac
Sed= engel, baraj
Sedeqe= sadaka, hayra verilen yemek
Sedıq= doğru sözlü
Sediq= dost
Sedyê= sedye
Seffud=ince demir çubuk, şiş
Seĥe= alan, saha
Sêĥên= ötmek, çağırmak
Sehbê= dere
Sehım=hisse, pay
Sêĥır= sihirbaz
Seĥleb=salep
Sehricê= büyük su deposu
Sexe= cömertlik
Sexi= cömert
Sexel= oğlaklar, yavru kuzular
Sexlê= dişi oğlak
Sê’ıd= alyans
Seq= ayak
Sêkın= sakin
Sekiy=su verme, sulama
Sekiyné= gemi
Sekkın= dur
Sekté qelbiyyé= kalp krizi
Selcem= şalgam
Sellé= sele, sepet
Selığ= haber
Seliyq= haşlanmış buğday
Sem= zehir
Seme= gökyüzü, gök
Semeké= balık
Semı’ ĥelq= damak
Semmi= besmele çek
Sené= yıl
Sened=senet
Sendé= destek, dayanak
Sendoq= sandık
Serxe= çığlık, bağırma
Seriğe= eni dar, ağız kısmı uzunca olan, bineklerin üstüne konularak yük taşımaya yarayan çuvala benzer araç
Serox= füze
Servé= servet
Sevcê= çalı
Sévır= bilezik
Sévi= düz
Sevq= çift sürme
Sevi=yap
Seyf= kılıç
Seyf u seqe= yıldırım
Seyyıd= seyit
Sedye=1. seyitler,2. imamımız
Seyyyidine= efendimiz
Sıb= dök
Sıbaĥiyye=1. Sabah vakti 2. (evlilikte ilk) sabah
Sıbĥiyyê= sabah vakti
Sıbbar= kaktüs
Sıbbat= spor ayakkabı
Sıbbên= dökmek
Sıbenığ= ıspanak
Sıbbé= hafta
Sıbbên= dökmek
Sıbı’= parmak
Sı’dené= maymun
Sıbĥ= sabah
Sıccedê= namazlık
Sıcud= sücut
Sıcuq= sucuk
Sıcın= hapis
Sıcrên= içinde ateş yakarak ısıtmak
Sıdé= örümcek ağı
Sıddên= kapamak
Sıdır= göğüs
Sıdriyyé= önlük
Sıfar=sarılık
Sıfayê=ana kaya
Sıffara= düdük
Sıfın= mahzen
Sıfır= sıfır
Sıfnéyé= kama, odun kırarken balyozla birlikte kullanılan demir parça
Sıfriyyé= sini
Sıĥabê= sahabe
Sıĥĥa= sıhhat
Sıĥbê= sohbet
Sıĥĥeb= fermuar
Sıĥın= tabak
Sıĥır= sihir, büyü
Sıkkê= pulluk
Sıkek=pulluk, çift sürmeye yarayan, traktöre bağlanan araç
Sıkır= harçsız, alçak taş duvar
Sıkkin= bıçak
Sıkkâr= şeker
Sıkkarayé= bonbon şekeri
Sıkkari= krem rengi
Sıkran= içkili kişi
Sıkut= susma, sessizlik
Sıqt= gerçek
Sıqım=
Sıla= namaz
Sı ılên= sormak
Sılem= selam
Sılemê= 1.selamet 2. Hoş geldin
Sılĥ = barış
Sılfé= elti
Sılxên=deriyi yüzmek
Sılqên= haşlamak
Sıllem= taşınabilir merdiven
Sıltan= sultan, padişah
Sımbılêyê= sümbül
Sımd=ince bulgur
Sım’ên=işitmek
Sımk= kalınlık
Sımsar=simsar
Sımsım=susam
Sımme’e= işitme cihazı (kulaklık)
Sımmeq= susmak
Sımmên= susmak
Sına’a=sanayi
Sındên= destek olmak
Sıngé= süngü
Sınné= sünnet
Sınnên= bilemek
Sınsılé= omurilik
Sıntên= dinlemek
Sıpĥanalla= süphanallah
Sır= esinti
Sır= sır
Sır’a=sürat
Sırfên= harcamak
Sırxên= çığlık atmak
Sırra= göbek deliği
Sırrad= elek ( kum gibi malzemeleri eleyen)
Sırraf=sarraf
Sırq= hırsızlık
Sırreq= hırsı
Sırsır= ağustos böceği
Sıtrên= çarpma
Sıttara= cibinlik
Sıttaş= onaltı
Sıtte= altı
Sıttiyn=altmış
Sıtıl=bakır, kova
Sıtra=1.örtünme, 2.korunma
Sıved= siyahlık
Sıvveq= 1. Çift süren 2. sürücü, şoför
Sıybên=1. isabet ettirme 2. Başına bir iş gelmek
Sıyyad= avcı
Sıyyara= taksi
Sif= bulaşık teli
Six= şiş
Sineme=sinema
Sir=yoğurttaki kaymak tabakası
Siyesê= siyaset
Siyĥên= çağırmak
Siyrên= 1. Olmak 2. doğmak
Siyyar= seyyar
Sqifét ıl beb= kapı üstü kiriş
Sneyneviyyé= kırlangıç
Stabıl= ahır
Stamb= çok sert bir taş
Stoĥ= damın yüzü
Suduselığ=karayılan
Suel= soru
Sufi=sofu
Suqên= sürmek
Susalan=korkuluk, taşları üst üste koyarak yapılan korkuluk
Soba= soba
Soq=çarşı, Pazar
Somya= karyola
Sora=1. resim, fotoğraf 2. Kuran süresi 3.simaArapça - Mahalmi Sözlük (-R-)
Rab= Allah
Rabi’= 1. Çimen 2. ilkbahar mevsimi
Rabta= demet
Rabyê= tepe
Rabıĥ= kazançlı
Racm= taşlama
Racmê= taş yığını
Radım= taş toprak yığını, moloz
Rafi’= ince
Rafş= kürek
Raĥa=1. Rahatlık 2. Lokum
Raĥıl= semer
Raĥmê= rahmet, merhamet
Reqbe= boyun
Raqs= oynama, dans
Reqvé= okutularak geçen mantara benzer çeşitli deri hastalıkları (ot kesmesi hastalığı)
Ras= baş, kafa, reis
Ras ıl mel=ana sermaye
Ras ıssené= yılbaşı
Rasul= peygamber
Ras u ‘eqıb=
Raşş= serpme
Raşmé= yular
Ra’i= çoban
Ravbê= yoğurt mayası
Ravĥa= gidiş
Ravi= rivayet eden
Ravta=yaş daldan yapılan esnek sopa
Ravzané= saman doldurulan odanın yukardan doldurma gediği
Ra’y=görüş
Ray= oy
Rayyıs= reis, başkan
Raža= rıza
Recfê=titreyiş
Refiyq= arkadaş
Refsé= tekme
Reğvé= köpük
Rexes=ucuzluk
Rexés= ucuz
Rexuv= gevşek
Reqêq= ince
Rêkıb= binmiş şekilde
Rekvé= cezve
Reqbê= boyun
Reşq= güneşin ışığının yansıması
Reşvé= rüşvet
Rıbaĥa= kazanç
Rıbê= faiz
Rıbı’= çeyrek
Rıb’iyyé= çeyreklik, çeyrek altın
Rıbĥên= kazanmak, kar yapmak
Rıbžên= çökmek
Rı’e= otlatma
Rıccel= adam
Rıcfên= titremek
Rıcıl= duvar
Rıddên=1.dönmek, 2. geri çevirmek
Rıfqe= arkadaşlar
Rıfyên=
Rıĥa= değirmen
Rıhvan= atın bir koşma şekli, rahvan
Rıhyên= eskitme, aşındırma
Rıxyên= gevşetme
Rıxsa= ruhsat
Rığeyé= taştan yapılan misket
Rıqqên= vurmak
Rımman= nar
Rımmané= nar ağacı
Rımmaydé= ekinler arasından çıkan çiçekli bir bitki
Rımh= ok
Rıncé= yavrusuz inek, düve
Rıkb=binmek
Rıkbê= diz
Rık’e= rekât
Rıkın= rükün
Rınnên= çınlamak
Rıq’e= yama, parça (arazi)
Rıpxên= (ağırlık altında) çökmek
Rısasa= kurşun
Rısmên= çizmek
Rışqên= yansımak
Rışşaş= makinalı tüfek
Rışşên=1. serpmek, 2.silahla teramak
Rışmıl= yeşilli ilçesi
Rıtıb= rutubetli, nemli
Rız= pirinç, pirinç pilavı
Rıža’a= süt emzirme
Rızelê= rezalet
Rız’ên= (süt ) emmek
Rızq= rızık
Rid=iste
Riq= boğaz
Rişé= 1.kanatlı tüyü, 2. roka
Riyĥe= koku
Riyĥen= reyhan
Roĥ= 1.git 2.ruh
Roĥaniyyé= ölünün hayrına bütün yerleşim yerine dağıtılan yemek ve ekmeArapça - Mahalmi Sözlük (-P-)
Pantalon= pantolon
Parakété= Piriket taşı
Part= koparma
Parşé=
Peçik= Kırmızı darı
Pehliven =Pehlivan
Perdeyê= Perde
Pelutê = Kalabalık, topluluk
Per= uç
Pere= çelik- çomak oyunu
Perpuŝé= kırıntı
Peŝŝuŝ = Dayanıksız
Peşşuné= pisicik
Pıççen= delmek, büzülmek
Pır’é= keçi gibi hayvanların pisliği
Pırç = saç, erkek saçı
Pırrıké=pekmez kaynatılırken oluşan köpük
Pırt= kuş tüyü
Pırtên= yolmak
Pırteqel= portakal
Pırteqeli= turuncu, portakal rengi
Pırtên= yolmak
Pırparé=semizotu
Pıskıvit= bisküvi
Pıŝŝên=parçalayıp ufalamak
Pıştımalê= peştemal
Pıştoyé= tabanca
Pis= 1. Kötü, 2.kirli
Polıs= polis
Potin= bot
Puleŝ= çelik, çok sağlam
Puş= kurumuş ot
Puz= burunArapça - Mahalmi Sözlük (-O-)
Odayê= oda
Oho= tepki için kullanılan öf manasında ünlem
Oĥe= oha
Otağ= toplanma merkeziArapça - Mahalmi Sözlük (-N-)
Nahır= nehir, akarsu
Naĥovra= kemençe benzer bir çalgı
Namır= kaplan
Naqıs= eksik
Naqor ıddevm= ağaçkakan
Naqsiyyê= yoksulluk
Nar= 1.ateş 2. cehennem
Natĥ= boynuzlama, toslama
Nator= bekçi
Naşot= tırtıl
Naşr= serme
Nažar= görme yeteneği
Nažra= bakış
Nažiyf=temiz
Nıbet= bitki
Nebi=peygamber
Nebş= kazmak
Nediy= ıslak
Nehi= engelleme
Neĥid= yontma
Néxi=alçak
Nexxi= eğil
Nexvê= akıl
Nehlé= bal arısı
Nefes= nefes
Nef’e= fayda
Nefxe= üfleme
Nefxe= şişkinlik
Nefoxe= balon
Negzé= ısırık
Nexzê= koşarken göbek yanlarında oluşan kramp
Ne’cé= koyun
Ne’ıl= nal
Ne’ılbend= nalbant
Ne’iym= ufak
Ne’lê= lanet
Ne’muç= ufacık
Ne’né= kız bebek
Ne’no= erkek bebek
Ne’sê= uykusu gelmek
Neql= taşıma
Neqle= bir kere
Neqş= nakış
Nemus= namus
Nériy= teke
Nesc= örgü
Neseb= soy
Nesıl= nesil
Néşıf= kuru
Netın= bozuk, çürük
Nevbé= 1. Nöbet 2. Bir kere
Nevl= çene, çene kemiği
Nevm= uyku
Neyer= düşman
Néyım= uykuda
Neylo= naylon
Nezuvlê= iniş
Nıbşên= kazmak
Nıccar= marangoz
Nıcıs= necis, necaset bulaşmış
Nıcmé= yıldız
Nıçxên= dürtmek
Nıdemê= pişmanlık
Nıf’ên= fayda dokunma
Nıfxên= şişirmek
Nıfžên=silkeleme
Nıĥĥed= taşları oyan, şekil veren kişi
Nıhné= biz
Nıgıl=metal
Nı’mê= nimet
Nı’ne’= nane
Nıq’ên= ıslatma
Nıqqara= davul
Nıqqên= zırlamak
Nıqlên= taşımak
Nıqra= çukur
Nıqtayê= 1.nokta,2.bir damla
Nikeĥ= nikâh
Nımra=numara
Nıs=1.yarım, 2.orta kısım
Nısara= Hıristiyanlar
Nısbên= kurmak
Nısĥên= nasihat etmek
Nısxe=nüsha
Nısrani= Hıristiyan
Nısven= kadınlar
Nısyén= unutma
Nişen=1. Nişan 2. işaret
Nışrên= sermek
Nıttên= atlamak
Nıtteşê= tırnak etrafı deride oluşan deri çıkması
Nıvvasa= gece lambası
Niynên=İnlemek
Nıyyé= niyet
Nıžafê=temizlik
Nızekê= nezaket
Nıžır= adak
Nıžžara= gözlük
Niysen= nisan
Nunu= azıcık
Nur= ışıkArapça - Mahalmi Sözlük (-M-)
Mabbaxiyye= tencere
Mabrad=tahta, demir vb. eşyaları törpü alet
Macroĥ=yaralı
Macrud= faraş
Mafrok=1.ovulmuş 2. darılmış
Mafsal=1. Eklem 2. Yol ayrımı
Mağrafé= tastan derin, dibi düz, büyük kepçe
Maxlot= karışık
Mahra= kısrak
Maĥrum= mahrum
Maĥsor= sıkışık
Maftum=sütten kesilmiş
Maqbara= mezarlık
Maqhor= kahrolmuş, ızdıraplı
Maqsof ıl ‘ımır= ömrü(n) kısa( olsun) manasında hitap
Maqrož= ezilmiş
Maqruf=1. Kırılmış 2. tiksinmiş
Maqsufıl ‘ımır= ömrün kısa olsun manasında
Maksor= kırılmış
Malqat= mandal
Mama= anne
Mambar= minber
Manfaža= kül tablası
Manžara=1. manzara, 2.dam
Maprot= tüyü yolunmuş
Mar= bel
Mara= kadın
Maraž= hastalık
Maréž= hasta
Marham= merhem
Marĥaba= merhaba
Marĥamé=tülbent
Marĥum=rahmetli (erkek)
Marĥumê= rahmetli (kadın)
Ma’ruf= tanınmış
Ma’sara= üzümün sıkıldığı tekne
Ma’sum= masum
Maxlota= karışım, çorba
Maxta= sümük
Maslaĥa= menfaat, fayda
Masosa= emzik
Masoyé= süzgeç
Masraf= masraf
Mastara= örnek, model
Mastor= çarpılmış, kaza yapmış
Mastovra= korunmuş ( hitap)
Maşhor= meşhur
Matar= 1.yağmur2. Hava alanı
Matariyyê= matara
Matbax= mutfak
Matrok=terk edilmiş
Matoyé= sapan
Mažluvm=mazlum
May= su
May ‘asir= meyve suları
May fırınci= domates salçası
Mazruna= lezzetli bir üzüm çeşidi
Mebvelé= soluk borusu
Mecle= mutfak tezgâhı
Mecnun= deli
Mecvê= geliş
Medem= madem
Medeni= medeni
Medfun= defnedilmiş, ölü
Medresê= medrese
Medyun=borçlu
Mefi= yok
Mefruş= döşenmiş
Megzun= orak
Me’= beraberinde
Me’ısselemé=sağlıcakla, selametle
Me’qudé= haşlama yemeği
Me’qul= makul, akla uygun
Me’keruné= makarna
Me’leqe= kaşık
Me’ne=anlam
Me’nege= eğer(atlara takılan)
Me’u= onunla beraber
Meğbun= küs, küsmüş
Meğlub= mağlup, yenik
Mehtuk= rezil olmuş
Meĥebbé= sevgi, aşk
Meĥbes= evlilik ve nişan yüzüğü
Meĥkum= mahkûm
Meĥleb= kendisinden ilaç yapılan, acımsı tadı olan küçük bir meyve
Meĥmel=yorganlık, odalarda yorganların konulduğu bölüm
Meĥmulé= hamile
Meĥuv= silme
Mexselé= lavabo
Mekkine= makine
Mekkinıt tasvir= fotoğraf makinesi
Meqşerê= patates soyacağı
Meksud= turşulanmış
Meqem= makam, mevki
Meq’ed= oturak
Meqlé= tava
Meqlub= ters
Meqtul= öldürülmüş
Meknesé= süpürge
Mekseĥ= ağaçları budamaya yarayan çengel biçimindeki alet
Mekteb= okul
Mektub=mektup
Mekkuk=mekik
Mel’eb= oynama yeri, park
Mel’ebé= oyuncak (haline gelme)
Mélıĥ= tuzlu
Meliĥ= iyi
Melık=kral
Melle= imam
Mel’un= lanetli
Melloĥ= haşlanmış nohut
Mêlıs= kaygan, pürüzsüz
Meli fıkır= fikrim yok
Melyon= milyon
Melzeqe= yakı
Memnu’= yasak, engellenmiş
Memseĥe= yerleri silmeye yarayan bez, paspas
Menceliq= çekici araç
Menderuné= silindir
Menı’= engel
Menqel= mangal
Memşe=
Menşefé= havlu
Mepŝuŝ= parçalanmış
Mereqe= sulu yemek
Mêrdiyn= mardin
Marĥum= rahmetli
Merme’uvnê= toza toprağa bulanmış
Merş= kilim
Merzib= oluk
Mese= gece
Meselé=sorun
Mesh=silme
Meské= kulp
Mesken= ev
Mesloq= haşlanmış
Mesmum=zehirli
Mesnun= bilenmiş
Meŝqeb= matkap
Meşe= maşa
Meşğul= meşgul
Meşké= yayık
Meşneqe= darağacı ( ipi)
Meşu= yürümek
Metfuné= türlü yemeği
Methum= itham edilmiş, suçlanılmış
Mevde’= fol, yumurtlama yeri
Mevt= ölüm
Meydé= kesme tahtası, yufka tahtası
Meyl=sapma
Meyyıt= ölü
Meymé= nine
Me’yub=kusurlu, ayıplı
Mezro= metre
Mézén=tartı
Mezbeĥe= tespih
Mežbeĥe= kesim yeri
Mezbelé=çöplük
Mežğ=çiğneme
Mıbarık= mübarek
Mĥelmi= Mĥalmi ırkından olan
Mı’lıf= hayvanlara yem konulan kap
Mı’rec= mirac
Mı’tedi=saldırgan
Mıddê=müddet
Mıddên= uzatmak
Mıd’i= davetli
Mıftéĥ= anahtar
Mıfti= müftü
Mıfsıd= arabozucu
Mıĥeĥe= yumurta sarısı
Mıhdi= mehdi
Mıĥĥeyé=silgi
Mıhkên= sürtünme
Mıhlê= mühlet
Mıĥşi= doldurulmuş
Mıĥtec= muhtaç
Mıĥtel=sahtekâr
Mıĥtırım=saygılı, muhterem
Mığrıp= akşam
Mıx= baş
Mıxbi= gizli
Mıxfi= gizlenmiş, kayıp
Mıxtar= muhtar
Mıxtên= sümkürmek
Mıxtıbiy=saklı, saklanmış
Mıxtıboyé= saklambaç
Mıqtıdi= uyan, tabi
Mıqŝéyé= bostan
Mıkveyê= ütü
Mılfıt=dönemeçte
Mılĥ= tuz
Mılĥêb= yaba
Mılk= mal, mülk
Mıllê= 1. Millet 2. köz
Mımlık= nişanlı (erkek)
Mın= kim
Mın = -den, -dan (mın ‘Ali = Ali’den)
Mınnara= minare
Mınefıq= münafık
Mınem= rüya
Mınnê= minnet
Mınnu= bir kısmı
Mınkarra= tamamiyle
Mınqar= gaga
Mınqeç= cımbız
Mınşar= testere
Mırr= acı ( biber acısı değil)
Mırara= safra kesesi
Mırê= ayna
Mırhi=aşınmış, eskimiş
Mırqe’= taş atmak için kullanılan deriden yapılan alet
Mırrayr= acı bir bitki
Mırtıxi=gevşek
Mıru= çok sert bir taş türü
Mırzıb= oluk
Mıssên= emmek
Mısariyn= ince bağırsaklar
Mısefır= misafir
Mısse’=şimdiden
Mıssên= emmek
Mısĥaf= Mushaf, Kur’an
Mısĥên=silmek
Mısk= misk
Mıskên= tutmak, yakalamak
Mıskin= miskin, zavallı
Mıslım= müslüman
Mısses= çift sürenlerin hayvanların ayağına takılan çamuru sürerken çıkarmak için kullandıkları ucu spatulaya benzer demirden ve tahtadan uzun çubuğu olan alet
Mısri= mısırlı
Mısteĥe= utanma
Mıstıĥi=utangaç
Mışmış= kayısı
Mışmışiyyé= kayısı hoşafı
Mışreqe=güneş vuran yer
Mışşeyê= terlik
Mışt= tarak
Mıştara= satın alma
Mışteke=şikâyet
Mıştıri= müşteri
Mıştıki= şikâyetçi
Mıtır= metre
Mıtırbi= düğünlerde çalgıcılık yaparak para kazanan kişi
Mıtli= dolu
Mıtyên= esnetmek, uzatmak
Mızvar= binekteki yüke bağlı urganı çevirerek gerginleştiren odun parçası
Mıžğên= çiğnemek
Mıžyež=midyat
Miteyn= iki yüz sayısı
Mitor= motor
Miyden= meydan
Miyyé= yüz sayısı
Mxemmesé=boyna asılan, beş altın gramajlı altın
Mo= 1.olumsuzluk ön eki (değil) 2.olmaz
Mo heg= öyle değil( mi)?
Moşi=bişey değil
Morıf= bilmiyorum
Mo yeqqın= inanmam, zannetmem
Moysêr= olmaz
Moža’= yer
Mudir=müdür
Mulıd= mevlit, mevlit yemeği
Munê= azık
Munesıb= uygun
Mutebessım= gülümseyen
Muvz= usturaArapça - Mahalmi Sözlük (-L-)
Lampa= lamba
Lanbıt ıl gez= gaz lambası
Lappé= bir lokmada
Le= hayır
Leben= ayran
Lebeniyyé= ayran aşı, yoğurt ve buğdaydan yapılan bir yemek,
Lebboqe= lakap
Lebeké= uğraşı
Lebné= süzülmüş yoğurt
Lecvé= kuytu
Lefté= dönemeç
Legen= leğen
Lehb= ateşin alevi
Leĥım= kaynak yapma
Leĥmé= et
Leĥmé masruvmé= kıyma
Leĥmuni= Tüysüz,( kuş, tavşan gibi hayvanlar için daha tüy çıkmamış halleri)
Lehuv= eğlenme, oyalanma
Leqĥe= leke
Lekmé= çelme
Lem= toplama
Leme= -dığında (vaktinde)(leme yıc= geldiğinde)
Leşé= leş
Levĥ= kalıp
Levĥe= levha
Levn= renk
Leyıq= layık
Leyl= geceleyin
Leylê= gece
Leylıt ıl qadr= kadir gecesi
Leymuné= limon
Leyn= nereye
Leyyın= yumuşak
Lezım= gerekli
Lezqe= yara bandı
Lı= yönelme ön eki ( Lı Ahmet=Ahmet’e)
Lıb= çekirdeğin içi
Lıbé= hayvanın ilk sütü
Lıbs= 1.elbise 2. giyme
Lı’b= oyun
Lı’bé=oyuncak
Lıdğên=zararlı hayvan sokması
Lıffên= sarmak
Lığğe= dil, lehçe
Lıĥqén= yetişmek
Lıĥmén= kaynak yapma
Lıĥyé=sakal
Lıxatırkın=Allasmarladık, hoşçakalın ( izninizle)
Lı qıddem= ilerde
Lıqqen= oynama, yerinde sallanma
Lıqmé= 1. lokma, 2. bir parça
Lıqyén= karşılaşma
Lık=sana, senin
Lıkmén= ayağı takılmak
Lıl bey’= satılık
Lımmen= karıncalar
Lımmén= toplanma
Lım’ên= parlamak
Lıppén= çarçabuk yeme
Lıtyén=pusuda durmak veya gizlice izlemek
Lız= telaş
Lıžžê= lezzet
Lıžmén= ipe geçirme
Lızzeyk= bant, yapıştırıcı
Li= benim
Lireyê= cumhuriyet altını
Liyfê= lif
Lo= be manasında bir ek ( roĥ lo= git be)
Lubyê= taze fasulye yemeğiKEF ARAPÇADAKİ ‘KEF’ HARFİ (İNCE OKUNUŞLU) İLE BAŞLAYAN KELİMELER
Kafır= kâfir
Kahraba=elektrik
Kahrabiyyé= tüplü ışıldak
Kamira= kamera, fotoğraf makinası
Karam= kerem
Karm= bağ
Karmé= asma
Karrat=bazen
Kasalayé= kamış
Ke’b= topuk
Ke’ké= çocuklar için küçücük somun ekmek
Kéf= nasıl
Kef= 1.eldiven, tokat 2. Bükme
Keffiyyê= başörtüsü
Kefiyl= kefil
Kejjé= bir tutam saç
Keef= Büyükçe kaya
Kele= zira, çünkü
Kem= kaç, ne kadar
Keme= gibi
Kémıl= tamamlanmış
Keleb= azmak
Kelb= köpek
Kelson= kilot
Keen= idi
Kenun= eskiden odanın bir köşesine yapılan banyo yeri
Kenzé= kazak
Kerş= yıkılma
Kertoné= karton
Kervé= kira
Keesé= kâse
Kesel= üşengeç, tembellik
Kesır= 1.kırma, 2.sapma
Kesre= esre
Kesuvl=üşengeç, tembel, çalışmaktan kaçan
Keşşe= papaz
Keşşé= yığıntı
Keşşé= çokluk belirtir
Keviy= bükmek, ütü
Kevkeb= yıldız
Kevkelé= dağlarda, tarlalarda özellikle gölgeden korunmak için taşlardan harçsız kubbemsi şekilde örülen küçük barınak
Kevmé=küme, yığın
Kevn = âlem
Keylé=ölçü
Keys= taraf(a), yöne
Kıb=at
Kıbara= büyüklenmek, kibir
Kıbené= aşçı, ev hanımı
Kıbbé= yumak
Kıbbeyé= bardak
Kıdo=yazık, zavallı
Kıfır= 1.dinden çıkma, 2.kâfirler
Kıffar= kâfirler
Kıffara= kefaret
Kıflé= aile fertleri
Kıx= çocuk dilinde pis
Kıĥıl=sürme
Kıl= ye
Kılbıten= kerpeten
Kılem= söz
Kıllu= hepsi, bütün
Kılu fı kıllu= hepsi hepsi
Kıls=kireç
Kılvé= böbrek
Kılyevm= hergün
Kımmé= takke, şapka, bere vb.
Kındêrip= söğütlü köyü
Kınné= gelin
Kınnevb=her zaman
Kıraha=
Kıramé= keramet
Kırb= nemli, sıcak
Kırdi= Kürt
Kırrén= sökmek
Kırsıben= Asma ağacının yakacak olarak kullanılan kurumuş dalları
Kısdên= besinleri turşu, salamura vb. yöntemlerle saklamak
Kısvé=nevresim, mitil, özellikle yorgan için kılıf
Kışfen= açmak, örtüyü kaldırmak
Kışın=burçak
Kıtebé= yazı
Kıtéli= içli köfte
Kıt’én= kesmek
Kıtfén= dikmek, dikiş
Kıtıf= omuz
Kıtlé= kitle
Kıttên= susuzluktan ağzın kuruması
Kıttené= keten, sargı bezi
Kıvyên= ütülemek
Kızbara= kişniş
Kiysê= torba, poşet
Kiylên=ölçmek
Kiylo= kilo
Koçer= göçebe
Kofé= kulübe, barınak
Kox= kümes
Komıré= kömür
Koné= çadır
Ko-pen-yo= ebeyi seçmek için elleri üst üste koyarak kul. Söz (ay- may- kumay)
Kor= ateş ocağı
Kun= eğer
Kura= top, küre
Kursi= sandalyeQ –q ) ARAPÇADAKİ ‘KAF’ (KALIN OKUNUŞLU) ( Q) HARFİ İLE BAŞLAYANLAR
Qabır= mezar
Qadar= kader
Qadeĥ= bardak
Qadenge= tuvalet
Qaddor= erzak saklamaya yarayan testiden büyük silindirimsi kap
Qamar= ay
Qar’a= 1.kabak, 2. kel
Qaran= don
Qarsa= çimdik
Qarrot= kıkırdak
Qasabé=ciğer
Qasabıt ıl ĥamra= akciğer
Qasabıt ıssevde= karaciğer
Qasal= buğday, arpa kamışı
Qasaliyyé= yabanın demirden olanı
Qasır= saray
Qaséyr= kısa
Qassa= ana kaya
Qat’a= kestirme
Qatf= koparma
Qatır= şıra, şerbet
Qatramiz= kavanoz
Qato’a= testere
Qaža= ilçe
Qaži= eskiden hâkim
Qeble= önce
Qebul= kabul
Qeçım= şaka
Qed= otur
Qeddum= keser
Qedifé= kadife
Qefilé= kafile
Qeĥlé=öksürük
Qeĥven=papatya
Qe’ıd= oturur vaziyette
Qediydé= kurutulmuş, pekmeze batırılmış kavun
Qefé= mana
Qefzé= sıçrayış
Qeĥvé=1. Kahve 2. Kıraathane
Qelb= yürek
Qelbé= çevirme
Qel’e= kale
Qeleq= sıkıntı, korku
Qelem= kalem
Qeliy=kızartma
Qeliyyê= kavurma
Qelıb= kalıp
Qelo= yağlı et
Qelo’= uğursuz
Qelo’e=1. Afet 2.uğursuzluk
Qelukılt= karşılıklı sen böyle demişsin diye tartışma
Qelyon= pipo
Qemé= kamet, boy
Qemiys= gömlek
Qemle=bit
Qemşé= bir avuç
Qemyon= kamyon
Qenniyné= şişe
Qenun= yasa
Qemiys= gömlek
Qeprexeyé= kaburga dolması
Qeput= kışı giyilen kaban, palto
Qereçi= Çingene
Qeresye= kiraz, kiraz ağacı
Qerişé= kemer
Qerko’= Gök gürültüsü
Qeriyb= yakın
Qerşé=kapı, pencere üstü eşiği
Qerujiyyé=yassı ve düz fırlatılabilen küçük taş
Qetıl=katil
Qetl=1. Öldürme 2.dövmek
Qetlé= dayak
Qeşef= kepek
Qeşmer= değersiz kişi
Qeşmuşé= ekmeğin dış, sert kısmı
Qev’e= yuvarlak
Qevi= güçlü
Qevl= söyleme
Qevlé= söz, ifade, deyim
Qevm= kavim
Qevs= yay şeklinde
Qevsuqedeĥ= gökkuşağı
Qey= niye
Qeyd= kayıt
Qeyım= ayakta
Qeymo= değil mi?
Qıbehe= kabahat
Qıbelé=bir işi toptan alma
Qıbıĥ=yüzsüz, saygısızca konuşan
Qıbbé= kubbe
Qıblé= kıble yönü, güney
Qıbbelé= dolap
Qıccé= kumbara
Qıccên= biriktirme
Qıçeğ= kaçak
Qıdeyıf= kadayıf
Qıddeĥe= çakmak
Qıddem= ön, ileri
Qıdĥén= kıvılcım çakma
Qıfıl= kilit
Qıflen=1.üşümek 2. kitlemek
Qıfzén=(bir şeyin üstünden) atlama
Qıhf=ince taş
Qıĥfar= dağda yetişen, yenilebilen soğanlı bir bitki
Qıĥt= yokluk
Qılefé= cüsse
Qıl’en= soyun kurusun manasında söz
Qıl’ên= söküp çıkarmak
Qılf= kılıf
Qıllé= azlık
Qımı’= huni
Qımqım= bir çeşit kertenkele
Qıne’e= kanaat
Qınbılé=bomba
Qındara=kundura
Qındeğ= kundak
Qındıž=kunduz
Qınfız= kirpi
Qıpqep= takunya
Qıppé= anaç tavuk
Qırayé= okuma, okula gitme
Qırayıb=1. Akrabalar 2. Dünürler
Qırb=yakınlık
Qırban= kurban
Qıbban= kurban (olayım)
Qıppeçé= çıtpıt
Qırfén=1. Tiksinme, 2. Kırılma
Qırkızé= milimetrik dengede durma, düşmeye ramak kalma
Qırmé=odun kütüğü
Qırn= boynuz
Qırniyyé= köşe
Qırs= petek
Qırta= topluluk
Qırtıb= domuz dikeni, elbiseye yapışan küçük dikenli bitki
Qırş= kuruş
Qıs= kes
Qısır nefes= nefes darlığı
Qısmé= kısmet
Qısmén= bölüştürme
Qıssa=kıssa, hikâye
Qıssab= kasap
Qışşen= süpürmek
Qışle= kışla
Qışré= kabuk
Qışşén= süpürmek
Qıştéyé= ince tabaka
Qırrasa= bir şeyi yerinden oynatmak için kullanılan demir çubuk, manivela
Qırrén= suçluyu bildirmek, suçu itiraf etmek
Qırruqıhf=ıvır zıvır
Qıt= ufak, kısa boylu
Qıt’a= bölüm
Qıt şi= hiçbir şey
Qıtın= pamuk
Qı’vara= bir cisimde açılmış daire şeklinde delik
Qıvved= kavat
Qıyemé= kıyamet
Qıžame= leblebi
Qul= söyle
Qum= kalk
Quvakalla= Allah kuvvet versin (kolay gelsin)
Quvmén= kalkma
Quvvé= güç
Qoqeyé= makara
Qovlenc= sancı
Arapça - Mahalmi Sözlük (-İ-)
İ= şaşkınlık belirten ünlem
İd= el, kol
İdara= idare
İhavk=onlar
İhevn= burası
İhey= bu
İkeffi= yeterlidir
İkun= eğer
İleq=yakışır
İser= olur
İşara= işaret
İže= eğerArapça - Mahalmi Sözlük (-I-)
Ibdi= başla
Ibın= erkek çocuk, oğul
Ib’iyd= uzak
Iblis=iblis, şeytan
Ibré= iğne
Ibrıt benc= uyuşturucu iğne
Ibrıt qıfıl= çengelli iğne
Ibriq= sürahi
Ibşara= müjde
Ibyar= sürülmemiş tarla
Ibyaža= boyama
Icdiyd= yeni
Icfen il ‘eyn= kirpik
Icnun= delilik
Icra= 1.kira,2. ücret
I’di= koş
Idxıl= gir
Idras= dişler
If’ul=işçiler
Iflen= filan
Ifrata= bozuk paralar
Ifreğ=bulaşık kapları
Ifrıngiyyé =kilidin dili
Iftıker= düşünme
Iftil= hayvanların kışın yemeleri için örülerek bağ şekline getirilen ot
Ifved= kalp
Igbir= büyük
Iğlem= köle
Iğlemık= senin kölen, soran kişiye alçak gönüllü olarak çocuğu için kullanılır
Iğranê= taş yığını
Iğraz=eşyalar
Iğzeyné= elbise dolabı
Iĥcoqet= 1.kalın bağırsaklar,2. Mumbar yemeği
Iĥdaş= onbir
Ihdiyye= hediye
Iĥfaz= bebek bezi
Iĥloq= bademcikler
Iĥmar= eşek
Iĥram= 1. İhram 2. Kundaktaki bebeği sarmada kullanılan bezler
Ihsad= hasat
Ihseniyyé= iyilik
Ihséb= hesap
Ihtıram=saygı
Ixbar = haberler
Ixbeyz= ekmek
Ixneq= boğaz
Ixsara= zarar
Ixt= kız kardeş
Ixtıre’e= icat, kendi tasarlama
Ixvé= kardeşler
Ixyata= dikim
Ixyara= salatalık
Ijlél= elbiseler
Ijjeen= yazıklar olsun
I’ kar= tarla
I’mara= inşaat
I’şar= gebe(hayvanlar için)
I’yel= aile efradı
Ikbir= büyük
Ikfız= üstünden atla
Iklên= yemek
Ikniysé= kilise
Iqta’= kes
Iktéb= kitap
Iktiybé= muska
Ikŝir= çok
Ikvara= tahılların saklandığı, depo edildiği özel yapılmış odacık
Ikveyyıs=güzel
Iqran= akran
Iqtél=dövüş
Iqtıf= kopar
Iqtır=damlat
Iqleyl= az
Iqyaža= değiş- dokuş
Iqzêz= cam eşyalar, zücaciye
Il= belirtme ön eki (ıl beyt= ev)
Ilbês= don
Ilcêm= dizgin
Ilĥéf= yorgan
Ille= 1.ya da 2. Kala (ılle se’e=1 saat kala)
Illeylê= bu gece
Ilsén= dil
Iltıheb= iltihap
Ilyevm= bugün
Im= anne
Imbayyaž= boyalı
Imbehdel= perişan
Imbežžır= müsrif
Imce’lek=kırışık
Imçerçer=yırtık
Imdavvar= yuvarlak
Imdevved= kurtlu
Imdevves=( ayakla) ezilmiş, sıkıştırılmış
Im’effen= küflü
Im’ellem= (öğrenmiş) alışkın
Im’ellım= öğretmen
Imdellel=şımarık, şımartılmış
Imdeqmeq=Tıknaz, kısa, cüsseli
Imenê= emanet
Imfelfel= (pilav için) tane tane
Imgebbes= sıkıştırılmış, sıkışık
Imgeddi=dilenci
Imgercem= pürüzlü, girintili çıkıntılı
Im’asmas= sıska
Im’evveq= gecikmiş
Imğara= mağara
Imğerbel= elenmiş
Imhebbé= aşk
Imhendıs=mühendis
Imxeffır= korkan birini cesaretlendiren
Imxavvas= kıvırcık
Imxeddé= yastık
Imxerbeq= birbirine karışmış (ipler, teller için)
Imĥed= Masat, bileme aleti
Imĥevĥel=yamulmuş, eğri büğrü
Imĥi=sil
Imqammar=kızartılmış
Imqas= makas
Imqermeç= kırışık
Imkelles= sıvalı
Imkemmel= tamamlanmış
Imken= imkân
Imkerked= bulanık
Imqed= kadarında
Imqeşşê= delikli kepçe
Imke’pel= top şeklinde buruşturulmuş
Imlebbes=giyinik
Imlevven= renkli
Immardal= necis, mundar
Immê= ümmet
Immiyyê= ana (kraliçe) arı ve karıncalarda
Imnavvar= nurlu
Imneffes= inik, havasız ( lastik, balon vb.)
Impartan= tüylü
Impe’çek= ezik
Imrabba= reçel
Imrabba’ = dört köşeli
Imravvas=sivri
Imsallaĥ=silahlı
Imsallat=uçuruma gelmiş
Imsallıĥ= tamirci
Imseclé= teyp
Imseĥ= sil
Imsek=imsak
Imsellê= çuvaldız
Imsen= masat, bileme aleti
Imsevves=
Imsık=tut
Imsiné= abdest v.b. işler için kullanılan ağzı dar ibrik
Imşevveş= kafası karışan
Imşevveşé= mercimek çorbası
Imşi= yürü
Imtahhır=sünnetçi
Imtercım= tercüman
Imtıĥen=sınav
Imžarrabê=döşek
Imzevvec= evli
Imzeyyen= süslü
Incara= talaş
Incas= erik
Inçerçer= yırtık
Infesed= bir şeye alışıp her gün isteyen
Ingılizi=İngilizce
Inhar= gündüz, gün
Inĥelê= kepek (tahılların)
Inĥes= bakır
Inqara= ana kaya oyularak çıkarılan beyaz toprak
Inqaraf= 1.tiksindi 2. kırıldı
Inqılı’= sökül, defol
Innê şi= sanki, öyle görünüyor(aslında öyle değil, göstermelik )
Innevb= bu defa
Insab=kazma, kürek gibi aletlerin sapı
Inŝé= dişi
Insécé= örgü
Insen= insan
Insenetiyyé= insaniyet
Int= sen (erkekler için)
Int u kêfık= keyfin bilir
Inti=sen (bayanlar için)
Intıbeh= dikkatli olma
Intıxeb=seçim
Intıki= uzan
Intır=bekle
Inzel=in
Ipşen=için
Iramıl= dullar
Ircél= adamlar
Ircultiyyê= erkeklik
Irğif= yuvarlak somun
Irkeb= bin
Irmadé= kül
Irmédiy= kül rengi
Irmuş= kirpikler
Irsas= kurşun
Iryé= buluntu
Iryén= bulmak
Ises= temel
Isfercelé=ayva
Isfınce= sünger
Isĥor= sahur
Isım= isim
Isqaqa= sokak
Isken= oturma
Iskıffé= kapı eşiği
Iskıt=sus
Islaĥ= silah
Islem= islam
Ismiyk= kalın
Isneyneviyyé=kırlangıç
Isse’= şimdi
Istabıl=ahır
Isted= usta
Istıbır=bekle, sabret
Istınıt=dinle
Istışara=fikir sorma
Istıvyên= pişmek
Istoĥ= çatısız damın ya da balkonun yüzü
Isvıd= siyah
Iŝbat= şubat
Iŝmen= para, paralar
Iŝmeynyé= sekiz
Iŝmeynyin= seksen
Iŝnaş= oniki
Iŝneyn= iki
Işĥar= isin oluşturduğu siyahlık
Işkelé= ayakkabı
Iş’ ir= arpa
İş’ireye= şehriye
Işmar= kadın şalvarındaki elbise lastiği
Işmir= bir tutam ot
Işrab = iç (emir)
Işşoşş= çüş
Iştaĥ=eğimli yamaçlardaki tarla, ekili arazi
Iştı’len= tutuşmak
Işvey= az
Işvey ışvey= yavaş
Işyar=şuuru yerinde, uyanık
Itbax= 1.pişirme, 2.pekmez yapma faaliyeti
Itfa= söndürme
Itfal=çocuklar
Itféyé= kazanın oturacağı yer için üç yana taşlardan kurulmuş odun yakılan ocak
Itfıngé= tüfek
Itĥél= dalak
Itĥiyné= tahin
Itqerreb= yaklaş
Itla’= çık
Itlaq= salıverme
Itrab= toprak
Ityar= ev önündeki küçük bahçe
I’ yunet= gözlük
Izbelé= çöplük, pislik dökülen yer
Izbib= kuru üzüm
Izğeyyır= küçük
Ižın=1. Kulak 2. İzin
Izlem= adamlar
Izreq= morluk
Izya’= köyler
Izyara= ziyaret
Izyédé= fazlalık
Ižyel=kucak
Izyen= hata
İze’e= X )=HI ARAPÇADAKİ 7. HARF ‘HI’ HARFİ İLE BAŞLAYANLAR. Anlaşılması için (x)olarak yazılmıştır.
Xabar= haber
Xabot=tokmak
Xalıs=1. Bitmiş, 2. saf
Xancar= hançer
Xara=İnsan dışkısı
Xariyta= harita
Xarora= kayılan yer, mekân veya kaydırak
Xaruf=erkek yavru kuzu
Xarufé= dişi yavru kuzu
Xasa= bir çeşit kumaş
Xasra=1. yan taraf 2.bel
Xatar= tehlikeli
Xatıra= anı
Xatvé=adım
Xavž=suda yürüme
Xayt= ip
Xebeŝ= bencillik
Xebiyŝ= bencillik yapan
Xed= yanak
Xedım= hizmet eden
Xédır= halsiz, uyuşuk
Xefiyf= hafif
Xelé= teyze
Xelıq= yaratıcı
Xelli= bırak
Xelf= arka
Xelo= dayı
Xemiyré= maya, ekmek mayası
Xemsé= beş
Xemsiyn= elli
Xemstaş= onbeş
Xemo= sakın
Xendeq= hendek
Xenım=hanım
Xendeq= hendek
Xenq= boğulma
Xenzir= domuz
Xerç=harç
Xeréz= boncuk
Xerezé= kuyu taşı
Xeriyr= su arkı, oluk
Xeŝır= yoğurt
Xesiyl=yıkama
Xesiys= cimri
Xetem=mühür
Xetım= yüzük
Xetmiyyé= hatmi çiçeği
Xevf=korku
Xevx= şeftali
Xevsunışşeb= yay ve ok
Xeyel= hayal
Xeyın= hain
Xeymé=gölgelik (şemsiye, yağmurdan, güneşten koruyan çarşaf, saçak)
Xeyr= hayır, iyilik
Xez= marul
Xezné= hazne
Xeziyné=hazine
Xıbbez= ebe güneci
Xıbbezé= ekmek pişiren kadın
Xıbzén= (ekmek) pişirme
Xıclén=irkilme
Xıdmé=hizmet
Xıfyé= gizlilik
Xıld= köstebek
Xımrên= mayalanma
Xınqên= boğmak, boğulmak
Xırbé= harabe
Xırfeşé= yarasa
Xırab= bozuk, çürük
Xırramé= fırlatılabilen büyük taş
Xırrên= akmak
Xışeb=1.ahşap,2. ahşap kara saban
Xırq= küçük mağara, delik
Xırqe= bez
Xırqên= yarmak, karşıya geçmek
Xırm= iğne deliği
Xırtên=1. Ağacın meyvelerini bütünüyle koparmak
Xıslé= salkım
Xısselé= çamaşır makinesi
Xısrên=kaybetme
Xısren= zararda, kaybeden
Xısvé= taşak
Xışeb=1. Ahşap 2. kara saban
Xıtbé= hutbe
Xıyyat= terzi
Xıž=al
Xıžar=yeşillik( alan)
Xıžra= yeşillik (sebze, meyve)
Xusumé= husumet
Xorde=hurda
Xort= genç
Xosa= yüzük, taşlı yüzük
Xusuvsi= özel
ĤA ARAPÇANIN 6.HARFİ OLAN ‘HA’ HARFİ İLE BAŞLYANLAR
Ĥacar= taş
Ĥacar qatori= katori taşı
Ĥacé= ihtiyaç
Ĥakım= hâkim
Ĥamız= ekşi
Ĥamra=kırmızı olan (müennes)
Ĥar= sıcak
Ĥara= mahalle
Ĥarb= savaş
Ĥarbé=şiş
Ĥarf= harf
Ĥarriyyé= ateş, sıcaklık
Ĥasiyr= hasır
Ĥatab= odun
Ĥavcebé= kaş
Ĥavsalé= havsala, kuşların
Ĥavž= yalak
Ĥayır= ikilem içinde, ne yapacağını bilmez
Ĥažır= hazır
Ĥažiran= haziran
Ĥazzora= bilmece
Ĥebbé= tane
Ĥebıl= urgan
Ĥebi= emekleme
Ĥebiyb=(erkek) sevgili
Ĥebiybé= (kadın) sevgili
Ĥebbovqe= birini sırtına alıp sallamak
Ĥebbıt ıssevde= çörek otu
Ĥeblé= atlama ipi
Ĥecé= 1.hacet, 2. Eşya
Ĥecelé= keklik
Ĥecım= hacim
Ĥecci=hacı
Ĥecciyyé=hacı (bayan)
Ĥedd= sınır
Ĥeed=1. Acı (biber acısı) 2. Keskin
Ĥediyd= demir
Ĥediyŝé= olay
Ĥêfır=toynak
Ĥéfiy= yalınayak
Ĥeffé=kenar
Ĥefte= hafta
Ĥeq= hak
Ĥekım= hâkim
Ĥekiym=doktor
Ĥekiy= konuşma
Ĥeqiybé= heybe
Ĥekuké= yapışan bir şeyi kazımaya yarayan alet. Özellikle ekmek kazımakta kullanılır.
Ĥel= hal
Ĥeleqe=1. Küpe 2. Halka
Ĥelezuné= salyangoz
Ĥeliyb= süt
Ĥelq= tıraş
Ĥemé= kaynana
Ĥemd= hamd, şükür
Ĥemiyr= eşekler
Ĥemlê= eli sarabileceği miktarda ot
Ĥemo= kayınpeder
Ĥenefi=hanefi mezhebinden
Ĥenefiyyé= musluk
Ĥenek= çene
Ĥenuvn=şefkatli
Ĥeps= hapishane
Ĥereké= hareket
Ĥeriyr=ipek
Ĥeriyré= pestil
Ĥerq= yanma, yanık
Ĥerşefé= yenilebilen bir bitki
Ĥesed= kıskançlık
Ĥesené=iyilik
Ĥesıs= uyanık
Ĥesvé= bir kaşık lokma
Ĥeşe= hâşâ
Ĥeşri= bir şeye çok kızılıp o şey usandırırsa kullanılan bir kelime
Ĥeşiyş= hayvanların yediği otlar
Ĥeşiyşé=esrar
Ĥeşu=dolmanın dolgu malzemesi
Ĥevdel= pelte, üzüm suyu ve undan kaynatılarak yapılan bulamaç, pestilin ham maddesi
Ĥevf= korku
Ĥevqe= çukur, su birikintisi
Ĥevdel=pelte ( pekmez, un bulamacı)
Ĥevl= çevre
Ĥevş= yakalama
Ĥey= yaşayan
Ĥeyalla= rastgele, herhangi
Ĥeye= utanma
Ĥeyet= yaşam
Ĥeyf= öç
Ĥeyt= duvar
Ĥeyl=güç, kuvvet
Ĥeyven=hayvan
Ĥeyyé= yılan
Ĥež= kenar
Ĥezbé= kızamık
Ĥeziyq= sıkı, sert
Ĥıbbeyé= 1. Tane 2. Hap
Ĥıbır= mürekkep
Ĥıblé= gebe
Ĥıc= hac
Ĥıcra= hücre, oda
Ĥıdud= sınır
Ĥıdded= demirci
Ĥıfžên=ezberleme
Ĥıfra= çukur
Ĥıfraf= yenilebilen maydanozgillerden bir bitki
Ĥıfrén= kazmak
Ĥıkkén= 1.kaşınmak, kaşımak 2.kazımak
Ĥıkmé=hikmet
Ĥıkkoyé= hikâye
Ĥılbén= sağmak
Ĥılel= helal
Ĥılevé= helva
Ĥılevé= ödül
Ĥılf= yemin
Ĥılqên= tıraş olmak
Ĥılleq= berber
Ĥıllên= çözmek
Ĥıluv= tatlı( erkek)
Ĥılolo bılolo =kendine çukur kazarak toprağa kendini gömerek avları tuzağa düşüren örümceğe benzer canlı
Ĥılli= geçenlerde
Ĥılvé= (müennes) tatlı
Ĥımé= şahsi koruluk
Ĥımeyé= himaye, koruma
Ĥımĥım= dikenli bir bitki
Ĥımıl=yük
Ĥımlén= taşımak
Ĥımmé= ateşli hastalık
Ĥımmel= hamal, taşıyan
Ĥımemé= güvercin
Ĥımmem= hamam, banyo
Ĥımmıs= nohut
Ĥımra= ruj
Ĥımsara= dolu
Ĥınentiyyyé= şefkatli olmak
Ĥınné= kına
Ĥınta= buğday
Ĥıntiyyé= bir buğday yemeği
Ĥır=özgür, serbest
Ĥıram= haram
Ĥırami= hırsız
Ĥırara= 1. Ateş 2. Sıvılardaki çökelti
Ĥırfeşé=yarasa
Ĥırmé= 1.evli erkekler için kadın, eş 2. Hürmet
Ĥıs= ses
Ĥısayé= çakıl tanesi
Ĥıseb= hesab
Ĥıssesiyyé= hassasiyet, alerji
Ĥıssén=1.uyanmak 2. Farkına varmak
Ĥısses= hassas
Ĥıskéyé= kürdan, kürdan inceliğinde bitki sapı
Ĥısrım= koruk (üzümün olmamış, ekşi, hali)
Ĥıttén= koymak
Ĥızın= hüzün
Ĥızqén= germek, sıkmak
Ĥıžnên= kollarıyla sarmak
Ĥıznén= üzülmek
Ĥıvécıp= kaşlar
Ĥıveli= civar, civarında
Ĥıvveqe= çepeçevre sarmak
Ĥiylé= hile, oyun
Ĥilel= hilal
Ĥukuvmé= hükümet
Ĥuvté= balina
Ĥuvşén=koparmaHARAPÇADAKİ 27. HARFİ ‘HE’ İLE BAŞLAYANLAR
Habra= bir tutam
Habta=irkilme, çok korkma
Hadm=sindirmek
Hak= o
Hak ıddınyê= öteki dünya, ahiret
Havk= onlar
Havnak= orası
Hebvé= kar
Hêdiy= yavaş
Heddi= dur
Heg= böyle
Helk= helak, mahvolma
Hem=kaygı, üzüntü
Hemis= soğanlı eti haşlama
Hene= saadet
Heniyyê= afiyet olsun
Hetiykê= rezil olma
Heve= 1.hava 2. gökyüzü
Hevın= havan
Hevžê= bunlar
Hevné= burası
Hey= bu
Heyloo= vay ( ne olmuş)
Heyyın=kolay
Heyloo=görünce şaşırmak, garipsemek
Hezz=sallamak
Hezzé= sallanma, deprem
Hı= ne (var)(seslenen kişiye cevap olarak)
Hıddên= yıkmak
Hıdrén= yıkılmak
Hıcmén= saldırmak
Hılek= mahvolma
Hımmé=himmet
Hınné=onlar
Hır= dök, saç
Hırb=kaçma
Hırban= kaçan, kaçak
Hırım= yaşlı (erkek)
Hırme= yaşlı ( kadın)
Hırrén= dökülmek
Hış=1.şuur 2. Sus
Hışşén=1. Islanmak 2. Korku veya şaşkınlıktan yerinde kalakalmak
Hıvvé= o (kişi)
Hıyyé=o (kadın)
Hızzén= sallamak
Hucuvm=saldırı
Huvervê= imdat, yardım istemeArapça - Mahalmi Sözlük (-Ğ-)
Ğalat= yanlış
Ğalež= kalın ( silindirimsi varlıklar için kullanılır)
Ğar=tur
Ğarabé= kalas
Ğaruf= dibi düz, derin ve büyük kepçe
Ğata=kapak
Ğažab= sinir, kızgınlık
Ğedê= yarın
Ğefi= yatan
Ğefu= uyku
Ğeflé=gaflet
Ğel=pahalı
Ğelem= küçükbaş, keçi sürüsü
Ğelemé= keçi
Ğelb=yenme, galibiyet
Ğelıb= galip
Ğeli= Kaynar, kaynatma
Ğeloq = Hayvanlar için yapılan sövme
Ğem=gam
Ğémık= kapalı ton
Ğemzé=gamze
Ğerb= batı
Ğerbul= sineklik
Ğerib= garip, yabancı
Ğerq= batma
Ğerz= bağ
Ğerzel= küfe, asma çubuklarından yapılan büyük ve derin sepet
Ğeş= aldatma, kandırma
Ğeşim=bilgisiz, saf
Ğeym= bulut
Ğeyr= başka
Ğeyrşi= başka şey
Ğez= gaz ocağı
Ğezvé=gazve
Ğıbnê= küslük
Ğıde= kahvaltı
Ğıdrên=aldatmak, zarara uğratmak
Ğılž= kalınlık
Ğıné= şarkı söyleme
Ğınnoyé= şarkı
Ğırbél= elek
Ğıreç= garaç, terminal
Ğırfén=daldırmak
Ğırğara= yükleri yüksek yerlere çıkarmaya yarayan makara
Ğırqên= batmak
Ğırra= kâkül
Ğıttén= batmak
Ğıybén= batmak, kaybolmak
Ğızelé= geyik, ceylan
Ğızlén= dönmek, dolanmak
Ğulé= geceleyin atların yelelerini karıştırdığı, ördüğüne inanılan esrarengiz mahlûkArapça - Mahalmi Sözlük (-G-)
Gabra=bir parça bez
Galon= bidon
Garbota= paçavra
Geb’e= bir yudumluk
Gebus ıl leyl= karabasan
Gedım=hayvanın ısırması
Gedduşé= dürüm
Gello= acaba
Getto= kek
Géré= ekinleri (patosla v.b.)samandan ayırma faaliyeti
Geriy= konuşmak, çok konuşma
Gerzel= büyük sepet
Geské= keçi
Gez= gaz
Gezıné= suçlama, sitem
Gezzé= ısırma
Gıdmen=hayvan ısırması
Gıdyê= dilenme
Gıllabiyyé= aba
Gımgım= güğüm
Gıngırés= dağdağan
Gıngırésé= dağdağan ağacı
Gırrecé= tekerlekli sandalye
Gız= ısır
Gızım= serk kumaşlı
Gıžb= yalan
Gıžžeb= yalancı
Gohbel= hayvan hastalığı
Gogé= bir taş oyunu
Gor= çukur
Gumen= tahmin
Gurré= kumru, güvercine benzeyen yabani bir kuş
‘AYN (‘) ARAPÇADAKİ ‘AYN’ HARFİYLE BAŞLAYANLAR (‘) İŞARETİ AYN OLARAK KULLANILMIŞTIR
‘aciyb =acayip
‘accora= acurun şişkince olanı
‘aqrab= akrep
‘arabi= Arapça, Arap
‘aramé= yığın (çokluk belirtir)
‘arasa=arsa
‘aréž=geniş
‘arıf=bilen, bilgi sahibi
‘arus= yeni gelin
‘asabi= sinirli
‘asi= 1.asi 2.kolay pişmeyen, sert
‘as’os= kuyruk
‘asfor=serçe, kuş
‘asır= ikindi
‘asiyr=sıkma
‘askâr= asker
‘aşra= on
‘ataş= susuzluk
‘ažamé=azamet, büyüklük
‘ažıl= ayrılma
‘ažım= kemik
‘ažmıccu’en= kaval kemiği
‘eceq= 1. Dağınıklık, kirlilik 2. Ekinler arasındaki işe yaramaz otlar
‘ecez= sıkılma, iç darlığı
‘eciyn= hamur
‘ecu= meyve çekirdeği
‘eded= sayı
‘edu= koşmak
‘eduv= düşman
‘efené= küf
‘efu= af
‘eilé= aile
‘eqıb= kıç, kıç taraf
‘eqıd= birbirine kenetli taşlardan oluşan, tavanı kubbemsi, kemerli yapılar
‘ekıl= akıl
‘equvlé= çatalımsı şekilli odundan yapılan eşya, sapan ağacı
‘eqroqe = kurbağa
‘eqs= inatçı
‘eqsé= ense
‘el barakê= bereket olsun manasında söz
‘ele=üstünde
‘eleqe= suda oluşan küçük canlılar, kurtçuklar
‘el ‘edê= adet üzeri
‘el xeyr= hayırlı olsun
‘elliy=yüksel
‘ éliy= yüksek
‘elq=1.yakma 2. Bulaştırma
‘elqe= tutuşturmalık
‘eloké= hindi
‘eme= körlük
‘emel= iş
‘emeliyyé= ameliyat
‘émır= seyrek
‘emi= kör
‘emiq= derin
‘emud= kolon
‘emmé= hala
‘emmo= amca
‘encebu’elek= dev, çok uzun boylular için kullanılan deyim
‘end= yanında
‘enterik= el feneri
‘enkebuté= örümcek
‘enqud= bir salkım üzüm
‘ereq=1. İçki 2. ter
‘eresin= sincap
‘es= öyleyse
‘esel= bal
‘eşıq= âşık
‘etiq= eski
‘ets= mercimek
‘eyb= ayıp
‘eyn= 1.göz 2. su kaynağı
‘ıb=elbise ile göğüs arasındaki kısım
‘ıbbara= Abbara, evlerin altından geçen tünelimsi yol
‘ıcıl= tosun
‘ıclé= yavrusuz inek
‘ıcvé= meyve çekirdeği
‘ıczén= sıkılmak
‘ıd=say
‘ıdelé= adalet
‘ıdıl= kiloluluk
‘ıdmên= kirletmek
‘ıqdé= düğüm
‘ılbé=1.dinik, şinik. 2.kutu
‘ıleqe= alaka
‘ılleqe= askı
‘ılem= sela
‘ılk= sakız
‘ılm=ilim
‘ılmên= sela okunması
‘ımır= yaş, ömür
‘ımq= derinlik
‘ımmeyş= körü körüne
‘ımnevel= geçen yıl
‘ımra= umre
‘ımrên= inşa etmek
‘ınıb= üzüm ( Çeşitleri : Zeyti, Mazruna, Kerkuşi, Qarfoki, Sebeqi ‘atf, Zeynebi, Baydhılhımem, Xıdhrani, Şıtvi, ‘eynverdeni, ĥebdıréc, Sudeni, ‘ünübülkelbé, Sıncéri, ĥeseni, ĥımrani)
‘ırbeyşé= sarmaşık
‘ırfén= burun kanaması
‘ırq=1.damar, 2.kök
‘ırq=millet, soy
‘ırqen=terli
‘ırkên=çitilemek
‘ırcén= ayağı aksamak
‘ırf=ibik
‘ırs= düğün
‘ırvê=düğme iliği
‘ırž=en
‘ısayé= sopa
‘ıssara= sıkma aleti
‘ısyen= sıkışıp kalma
‘ış=yuva
‘ışé= yatsı
‘ışe= akşam yemeği
‘ışriyn= yirmi
‘ıtım= karanlık
‘ıtşan= susamış
‘ıtla= tatil
‘ıttar= seyyar satıcı
‘ıvéqiyl= çalı, ot vb. yükleri asarak hayvana yüklemeye yarayan çatalımsı araç
‘ıžayé= keler
‘ıžeb= azap
‘ıžır= kabahat
‘ızran= alıç
‘iyd= bayram
‘iydeniyyé= bayram harçlığı
‘iyşé= yaşam
‘oŝmeniyyê=osmanlılar
‘ud= değnek
‘ud sivek= misvak
‘umumi= genelArapça - Mahalmi Sözlük (-F-)
Faxıž= bacak
Fanéra= fanila, kazak
Fanos= fanus
Fara= fare
Farac=1.rahatlama, kurtuluş 2. Hapşırana çok yaşa manasında kul.
Faraĥ= mutluluk
Faras= at
Faraža= faraza, mesela
Farž=1. farz, 2.gerekli, şart
Fas=dilim
Fasiĥ= açık
Fasuliyyé= fasülye
Fatır=oruç yiyen, oruçsuz
Fattoĥ=kurumuş tezek, çürümüş odun
Faži= boş
Fažiy= cömert
Fažiyĥa= rezalet, skandal
Febriyqe= fabrika
Fecır= fecir
Fehim= akıllı, çabuk anlayan
Feqiyr= fakir
Feqqe= din talebesi
Feqiyre= zavallı
Fek= ağız
Fékhé= meyve
Fel= fal
Feleqe= falaka
Felog=isabet ettiremeyen, beceriksiz
Ferd= bir kişi
Ferdé= 1.paça 2. İki eş parçadan biri
Ferx= yavru
Ferığ= boş
Ferşé= özellikle mezar taşı olarak kullanılan ince, yassı ve uzun kaya
Fees= kazma
Fesud=fitneci, laf taşıyan
Fessus= dövüşmekten kaçan, korkak
Fesvé= yellenme
Fé’ıl= amele
Fetĥ= açma
Fetĥe= 1. Fatiha 2. Üstün (Kur’an işareti )
Fétıĥ= açık (renkli)
Fétır= ılık
Fetq= sökülme, yırtılma
Fey= gölge
Feydé= fayda
Feze’= korku
Fezo’= korkak
Fı= içinde
Fı’ıl=amel, iş
Fıcıl=turp
Fıdyé= fidye
Fıxxe= kapan
Fıhım= anlama, anlama kabiliyeti, zekâ
Fıqır= pis, kirli, çirkin
Fılet= ayrılma, boşanma
Fılım=filim
Fılm=film
Fılleĥ= çiftçi
Fıne= öğle yemeği
Fıncen= fincan
Fırrên= uçmak
Fır’avn= firavun
Fırcé= seyirlik
Fırcén= seyretme
Fıreyığ= yemek kapları
Fırçe=fırça
Fırĥan= sevinçli
Fırĥên= sevinmek
Fırferé= kelebek
Fırıc=ferah, geniş(ortam)
Fırq= ayrı
Fırk= badem
Fırkê= badem ağacı
Fırqe=grup
Fırkén= ovmak
Fırn=fırın
Fırrén= uçmak
Fırse= fırsat
Fısed=fesad, bozulma
Fısten= fistan
Fısteq= fıstık
Fısteqeyê= fıstık ağacı
Fışşén= delmek, patlatmak
Fıthén= açmak
Fıttén= yemeğin içine ekmeği ufalayarak atmak
Fıtmén= sütten kesme
Fıtra= 1. Fitre 2. Mantar
Fıtsên= boğmak, boğulmak
Fıžža= gümüş
Fi= var
Fil=fil
Frensevi= Fransızca
Fréz=
Foq= yukarı
Foqıl’edê= fevkalade
F PELTEK F HARFİ ALTI ÇİZİLİ OLARAK ( F ) GÖSTERİLMİŞTİR
Fır=atArapça - Mahalmi Sözlük (-Ê-)
É=1.evet,2. Tamam, yeterli
Éhré : Ahiret
Éxır : Sonuncu, son
É levn : Buraya kadar
É leymet : Ne zamana kadar
É leyn : Nereye kadar
É lı havnak : Oraya kadaArapça - Mahalmi Sözlük (-E-)
É= evet
Ebed= ebedi
Ebleh= aptal
Ebleq= alaca renkli
Ebuy= babam
Ecel= ecel, ölüm vakti
Ecme’iyn= cümleten
Ecnebi= yabancı
Eççeğ=ne zaman
Edeb= edep, terbiye
Efé= afet
Eftıl ĥevlık= kurban olayım manasında ( etrafında tur döneyim)
Eğe= ağa
Ehıl= aile, akrabalar
Eĥed=1.Pazar günü 2.kimse
Ehle u sehle= yerine göre safa geldiniz, güle güle gibi manalarda kullanılır
Ehven= daha kolay
Eĥmeq= ahmak
Eĥsen= daha iyi
Eĥvel= yamuk, şaşı
Ex= erkek kardeş
Exeyr= daha hayırlı, daha iyi
Éxır=1. son, sonunda 2. neyse
Exi= kardeşim
Exrê= ahiret
Exres= dilsiz
Exuy= kardeşim
E’del : Daha dolgun
E’mi= kör
E’rec=ayağı topallayan
E’vec= eğri, yamuk
Ekıl= 1.yiyecek 2. Yemek yeme
Ekuvl=çok yemek yiyen, obur
Ekves= daha güzel
Elé= alet
Elf= bin(sayı)
Emen= güvenlik
Emir= kral
Emiyn= güvenilir
Ems= dün
Ene= ben
Enequl= zannederim ki
Enceğ= ancak
Engeri= tabak
Eprex= sarma yemeği
Epşê= şenköy köyü
Ercel= daha cüretli
Ergilé= nargile
Eşqed= kaç, ne kadar
Evvel= ilk, birinci
Evvelems=evvelsi gün (iki gün önce)
Eymed= ne zaman
Eyn= nerde
Eyne= hangisi
Eyngıs= nerede
Eyş= ne
Eyş raĥılli= bana ne
Eyş ‘ınek= sana ne
Eže= eziyet
Ezreq= maviArapça - Mahalmi Sözlük (-D-)
Daftar= defter
Damiyr= acıma duygusu
Dangor= yuvarlanabilen, küreye benzer büyük kaya
Dar= evin avlusu
Darac= taş ve sabit merdiven
Daracé= 1.derece 2. Basamak
Darvé= sağanak yağış
Davr= sıra
Davrışşıms= ayçiçeği
Debeq= şeker artığı yapışkanlık
Debbé=merkep
Debbuz= toplu iğne
Debbovqe= saç örgüsü
Debiyb=zararlı haşeratlar
Dedé=( kız) kardeşim
Dedo=(erkek) kardeşim
Def= tef
Def’e= ödeme
Deferé= sadece taştan örülü duvar arasında açılan geçit
Defın=defin, gömmek
Definé= define
Defi= sıcak
Defle= tükürük
Defq= dökme
Dé= haydi
De’e= dua
De’i= ziyafet
De’vé= düğün
Değıl= bütün dal halindeki çalı, çırpı
Dehiyn= yağlı
Deĥĥe= çocuk dilinde iyi, güzel
Dexes= kıskançlık
Dexiylık=
Dexus= kıskanç
Deqqe= dakika
Deqéyq= un
Deqéyq ĥınta= buğday unu, kepekli un
Deqéyq xas= kepeksiz un
Deqın= sakal
Deqoq= tokmak, kuru besinleri ufalamak, ezmek için kullanılan geniş ve ağır tahta araç
Deluv= kuyudan su çıkarmak için kullanılan kova
Dem= kan
Dem’e= gözyaşı
Demmé= süre
Demmevi= kan kırmızısı
Demeké= tomar
Deng= değirmen taşı
Dereng= vaktin geçmesi
Derbekké= darbuka
Derd= dert
Deremeyté= dinamit
Derfé= dolap, pencere v.b. kanatları
Derguşé= beşik
Dêrızbine= acırlı köyü
Derzé= dikiş
Deşvé= geğirme
Deve= ilaç
Devğe= yanık izi
Devxe=baş dönmesi
Deve celi= bulaşık deterjanı
Deve xesiyl= çamaşır deterjanı
Devqe= yufka
Devlé= devlet
Devmé= ağaç
Devsé=ayak izi
Devş=but
Devşekeyé= yer minderi
Deeyım= devamlı
Deyn=borç
Deyr= kilise
Deys= meme
Deyyus= namusunu kıskanmayan erkek
Dıb= vur
Dıbbé= ayı
Dıbbebé= tank
Dıbs= pekmez
Dıf’én= itmek
Dıffeyé= ısıtıcı
Dıfqén= dökmek
Dıfrén= örgü örmek
Dıgdıgen = Taştan ocak
Dığım=saldırgan, başkasına zarar veren
Dığmên= başkasını dövmek, zarar vermek, rahatsız etmek
Dıhné= katı yağ
Dıhnên= yağlama
Dıhnıt ĥıvévin= hayvansal yağ, tereyağı
Dıxın= darı
Dıxxen= 1.duman,2. Sigara
Dıxlên= girmek
Dıqqén= dövmek, ezmek
Dıqqên=1.çalmak (kapı, davul vb.) 2.dokunmak
Dıkké= evin önünde yapılan oturmalık
Dıkken= dükkân
Dımbılé= çok kötü, şişkin yaralar oluşturan sivilce
Dınfış= şişkince, şişman
Dıngudéllé = Eskiden çocuklara anlatılan masallara verilen ad
Dınĥudenoĥ=dolu
Dırdır= diş eti
Dırebeyé= kepenk
Dırxış= dal
Dırkéyé = Birbirine yapışmış olan kütle
Dırmala=kışlık et ihtiyacı için beslenen hayvan
Dırmen= ilaç
Dırs= diş
Dıst= derin kazan
Dik= horoz
Diyr= bırak, boşver
Diyr belık= dikkat et, gözkulak ol
Diyr mınni= beni rahat bırak
Dolmiş =Dolmuş, minibüs
Dufe= Kuyruk sokumunda düştüğü zaman bel ağrısına sebep olduğu söylenen kemik
Dusen=basmak
Duvayra= daire
Duvdıl= kararsız, aşırı şüpheci
Duvdé= 1. Kurtçuk 2. Solucan
Duvmên= devam etmek
Duvvar= çok gezenArapça - Mahalmi Sözlük (-Ç-)
Çaqqılmaz= içine ekmek katılmış ayran
Çakéta=çeket
Çamor= çamur
Çantayé= çanta
Çapar= pusu
Çegun= baston
Çeĥufê= kar küreme aracı
Çeqmuzé= kanatlı hayvanların kuyruk kısmı eti
Çeqzé= zıplama
Çek= dik
Çekké= batırmak
Çekûç= çekiç
Çeltuké= çeltik, çikolata v.b. ambalajı
Çemé= çam
Çemçé= kepçe
Çempuŝê= tomurcuk
Çep= sol
Çepen=
Çeppi= solak
Çer= yırtık
Çere= çare
Çerçef= çarçaf
Çerçufé=iç kapı
Çerx= bilemek
Çeroq= çarık
Çey= çay
Çeyden= çaydanlık
Çez= çeyiz
Çezme= çizme
Çıççé=meme
Çıqçeqe= mandal
Çıqmeq=çakmak
Çıkkên= saplamak, daldırmak
Çıkâlata= çikolata
Çıl= aç gözlü
Çıleqe=hoş olmayan hareketler ve gevezelik yapma
Çıng= favori
Çınqel= çengel, ağzı çengel biçimindeki kilit
Çınnıfs= açgözlü
Çırrên= yırtmak
Çır’eye= büyükbaş hayvan dışkısı
Çırmé=içte olan bir organın ya da parçanın dışarı sarkması, gözükmesi
Çırmız=yaşlı
Çırpeqe= kırbaç, kamçı benzeri eşya
Çırpen= dağda yetişen, yenilebilen bezelye benzeri otArapça - Mahalmi Sözlük (-C-)
Cancar= dövene benzer, patos görevi gören, hayvanların çektiği araç
Capsin= alçı
Carab= kirlilikten oluşan yüzde yaralar oluşturan hastalık
Caras= zil
Carĥa= yara
Caror= çekmece
Carra= testi
Caru= köpek yavrusu, enik
Caruşé= el değirmeni
Cat= leğen
Cavrabe= tek çorap
Cee= geldi
Cebel= dağ
Cebleqe= alın
Cécé= tavuk
Ceciyq= cacık
Ce’dé=cadde
Ceflé= 1.aniden korkma, ürkme 2. Uykuda görülen rüya sonrası korkudan oluşan uçuk
Ceĥem= yaramazlık, yerinde durmama
Céhıl= genç
Ceĥş= sıpa
Ceĥş ıl kevi= ütü masası
Celi=(bulaşıkları vb.)yıkama
Celiyd= buz
Célıd= soğuk
Cem= cam
Cemelé= deve
Cémı’= cami
Cémıd= donuk
Cemsé= askeri jip, araç
Cemus= camız
Cen= ruh
Cenb= yanında
Cenbé=eskiden su veya başka eşyaların taşınmasında binek üstüne yerleştirilerek kullanılan araç
Cenné= cennet
Ceredon=büyük sıçan
Ceriy= akan, akıcı
Ceryen= elektrik
Cesus= ajan
Ceŝvé= sınır, sınır taşı
Cevf= göbek, karın
Cev’= açlık
Cevzé= ceviz
Cevzıt ıl seq= ayak bileği
Ceyb= cep
Ceyız= caiz
Ceze= ceza
Cıb= kuyu
Cıbbé= aba, cübbe
Cıbbelé=harçkümesi
Cıbné= peynir
Cıd= dede
Cıderi= cüzzam
Cıdi= (erkek )oğlak
Cıd= dede
Cıddo= dede, ey dede
Cı’dé= faydalı bir ot
Cığara= sigara
Cıhelê= cehalet
Cıĥé=fıkralarıyla ünlü fıkra kahramanı, Nasrettin hoca olduğu zannediliyor.
Cıld=1. deri, post 2. Ten
Cılledé= buzluk
Cılleyé= halı
Cım’e=Cuma
Cıme’e= cemaat
Cımcımé= kafatası
Cım’iyyé= toplanma yeri
Cımlé= beraber, hep beraber
Cımrayé=1.kor, ateş parçası 2. cemre
Cın= cin
Cıncıl= zil, küçük çan
Cınebé= cenabet
Cınezé= cenaze
Cınĥ= kanat
Cıns= tip
Cıradé= çekirge
Cırbéni= güneş görmeyen
Cırrafé= kepçe
Cırrên= çekmek
Cırn= dibek taşı
Cırş=keşkek
Cıryén= olmak, meydana gelmek
Cısara= cesaret
Cısım= vücut
Cıssé= cüsse
Cıssén= elle yoklamak
Cıvérıb= çoraplar
Cızar= havuç
Cızmén= cezbe
Ciyben= getirmek
Ciyran= komşu
Co’= açlık
Cuv’en= acıkmış, aç
Cumé= göl
Cuvve= iç, içeri
Cuvveni= içtekiArapça - Mahalmi Sözlük (-B-)
Baba= baba
Babbor=
Baĥar= deniz
Baĥs=mucur
Bağon= bavul
Baqar=büyükbaş hayvan, inek sürüsü
Baqara= inek
Baqboqa= kabarcık, baloncuk
Bakâra= iplik makarası
Ballot= palamut
Balona= balon
Bamri= isteğimle
Banadora= domates
Baraké= bereket
Barbor= boynuzlu yoğurt otu tohumu
Barmé= dönüş
Barmil= varil
Barra= dışarısı
Bassa= misket, bilye
Basalê= soğan
Basiyrê= basiret
Bast= serme
Bassos=parlak
Baş=iyi
Başar= beşer, insan
Bat=delik
Batal= yiğit, kahraman
Batıl= batıl
Batın=karın
Battéxa= kavun
Baydar= harman yeri
Bayır= solmuş (elbise)
Bayıt= bayat
Bayža= 1. Beyaz olan şey 2. Yumurta
Be’= o halde
Be’de= sonra
Bé’eqıl=akılsız
Be’ıd ğedé= yarından sonraki gün( iki gün sonra)
Be’mo=çünkü
Bébaf=merhametsiz
Bébext= müfteri
Beb= kapı
Bedlê= takım elbise
Be’iyc= 1. Çatlama, kahrolma
Befun= alüminyum
Beğıl= katır
Béxeyr= hayırsız
Bexiyl= haset, cimri
Béhış= şuursuz, baygın
Beq= sivrisinekler
Beqdunıs= maydanoz
Beqe=demet
Beqçe= bahçe
Beqıl= yenilebilen küçük otlar
Beqısme= peksimet
Beqqeyé= sivrisinek
Beqsuseme=karlambaç
Bekûv= ağlamak
Bel= hafıza
Belbulé= dar ağızlı kapların ağız kısmı
Bele= bela
Bele=olumsuzluk ön eki (olmama, yokluk anlamı katar)
Belé= evet
Beled= memleket
Bele qefé=kötü anlamda olmayan (kötü anlama gelebilecek sözlerin başında kul.)
Belekê= siyah beyaz renkli inek
Bele amri= bilmeden, istemeden
Bele şığıl= işsiz, aylak
Bele zıvec= bekâr, evli değil
Belğem= balgam
Bel’uné= küçük dil
Bellemeyê= hayvanlara takılan boğazlık
Bello’= kısıra benzer bir yemek
Bémınné= minnetsiz
Bénemus=namussuz
Benefseci= mor renk
Benc= uyuşma
Bendé= dal
Bense= pense
Berd= soğukluk
Berıd=soğuk
Bergil= erkek at
Bergilé= dişi at
Berğuz= pire
Berq= şimşek, kıvılcım
Berri= hayvanın, önündeki bir şeye çarpmaması ve çekilmesi için hayvana verilen komut
Berriyyé= ova
Beryoz= balyoz
Bess= 1.yeter 2. ama
Beşqe= atmaca
Beşqed= kaça
Beşşé= saçtaki aklık veya yüzdeki leke, sakarlık
Beşuş=
Bevl= altına yapma
Bevlé =idrar
Bevsé= öpücük
Beybuné= tomurcuk
Beydıncen ahmar= domates
Beydıncen ısvıd= patlıcan
Bey’= satmak
Beyıx= soğuk kişi
Beyn= arasında
Beyş= neye(kaça), neyle
Beyt=1.ev, 2. Aile
Beytıbyut= evcilik oyunu
Bez= kartal
Bezqe= tükürük
Bı= ile
Bı’=korkutma sözü
Bı’rên= böğürme
Bı’’o= öcü
Bıdeyé= başlamak
Bıgs= yumruk
Bığréyé= küçük taş
Bıĥĥén= sesin kısılması
Bıxş= delik
Bıxşên= delmek
Bıqqel= bakkal
Bıqyên= kalmak
Bık=bir meyvenin içi, kemiğin içi, vb.
Bık ıl ras = beyin
Bıkır=ilk çocuk
Bılbıl= 1.bülbül 2.takla
Bıleş= bedava
Bıl’ên= yutmak
Bıl’eks= bilakis, tam tersine
Bılxas=özellikle
Bıl ıfraĥ= mutluluklara (kahve içtikten sonra)
Bılleh= billahi
Bıl kur’ân= Kur’anıma
Bıl mısĥaf= kur’ana(yemin ederim)
Bıttılaq= boşanmaya (yemin ederim)
Bım= somurtkan, konuşmayan
Bındeq= fındık
Bındeqeyé= tüfek kurşunu
Bıng= vakti(dir)
Bınt= kız
Bırbışê= kene
Bırbıx= delik
Bırbızén= dağılma
Bıren= koç
Bıren ıl heriyré= eskiden asma çubuklarından koça benzetilerek yapılan, pestil bulamacına batırılarak çocuklara hediye edilen oyuncak
Bırevo= eyvah
Bırğıl= buğday pilavı
Bırğızeyl= kardelen
Bırği= vida
Bırké= su birikintisi, havuz
Bırmén= dönmek
Bırrad= buzdolabı
Bırrani= dıştaki
Bırreşé=rende
Bırreyé= kalemtıraş
Bırtél= atlet
Bırzenê= bir çeşit ot, çimen
Bısmar= çivi
Bısmılleh= bismillah
Bıssayé=köz, kor parçası
Bıssên=parlama
Bıtané= astar
Bıtata= patates
Bıtın= menengiç, fıstığa benzer ama meyvesi çok küçük olan bir ağaç ve meyvesi
Bıtlan= yorgun
Bıttaniyyé=battaniye
Bıttariyyé= pil, batarya
Bıyye’=satıcı
Bızzên= dağıtmak
Bızır= 1. Çekirdek 2. Tohum
Bızzılt= çıplak bir şekilde
Bibi ‘eyn= gözbebeği
Bitar=baytar
Biyr= büyük kuyu, artezyen kuyusu
Blat=karo, fayans
Boğe= boğa
Bobo kış= bir kuş çeşidi
Bumé= baykuş
Buvz= buz
Buze= dondurmaArapça - Mahalmi Sözlük (-A-)
A’var = Şaşı ( kişi)
Abyaž = Beyaz
Afraž = Öncelikli
Afžal = Daha faziletli, daha önemli
Ağlebiyyê = Genelde, çoğunlukla
Aĥmar = Kırmızı
Akŝar = Daha fazla
Akŝariyyê = Çoğunluk
Alla ‘elım = Allah bilir
Alla i’efik = Allah esenlik versin
Alla i’in = Allah yardımcı olsun
Alla icir mın akbar = Allah beterinden saklasın
Alla ihennik = Allah neşe versin
Alla ikun mu’in = Allah yardımcıları olsun (zor durumdaki kişiler için)
Alla iveffıqık = Allah seni muvaffak etsin
Alla ixellik = Allah ömür versin ( manasında söz )
Alla izeyyıd = Allah ziyade etsin (Ziyade olsun )
Alla leyfellıĥık = Allah seni iflah etmesin
Alla me’ık = Allah seninle olsun (Güle güle! Uğurlarken söylenir ) Allat’ele = Allahu teala
Alla vekil = Allah vekilim, şahidim olsun ki ( yemin)
Alla yı’mır beytık = Allah evin mamur etsin ( Allah razı olsun manasında)
Alla yı’tik ıl ‘ımır = Allah uzun ömürler versin
Alla yı’tik ıl xeyr = Allah sana hayır versin
Alla yınsırık = Allah yardımcın olsun
Alla yıqbele = Allah ( bunu ) kabul etsin
Alla yırĥamu = Allah rahmet eylesin
Alla yırĥam veldeyk = Allah ana babana rahmet etsin ( Allah razı olsun)
Alla yırža ‘eleyk = Allah senden razı olsun
Alla yıs’ıd = Allah mesut etsin
Alla yıslaĥık = Allah seni ıslah etsin
Alla yıstırık = Allah seni korusun
Allahımmet’efi = Allahım bizleri koru
Allahu e’lem = Allah daha iyi bilir ( zannedersem )
Almas = Elmas
Amır = Amir, emreden
Amma = Anne
Amr = Emir
Appa = Dede
Apsar = 1. Acaba
Aqra’ = Kel
Arayt = 1.Gördün ( mü )2. Biliyorsun
Arb’a = 1.Dört 2. Bineğin dörtnala koşması 3. Çarşamba günü
Arb’êniyyê = Kışın en soğuk vakitleri (aralık, ocak ayları)
Arb’iyn = Kırk
Arbitaş = Ondört
Armalê = Dul
Arnab = Tavşan
Arvaĥ = Daha rahat
Arž = 1. Yeryüzü, taban 2. Arazi, toprak
Arži = Yer seviyesinde
Aržiyyê = 1. Taban, 2. Hububatların taneleri elenip toplanırken tabanda kalan iyi olmayan kısımları
Asfar = Sarı
Asfarani = Sarışın, sarımsı
Asiyb = Acaba
Asiyl = Asil
Asl = Soy
Aslaĥ = Daha doğru, daha sağlam
Asmar = Esmer
Asqat = Sakat
Aŝri = Yerimde
Aşqar = Kumral
Atraş = Sağır
Avfar = Daha uygun
Ax = Keşke
Axžar = Yeşil
Ay = Ah
Ayyar = Mayıs
Ažar = Mart
Ažrab = Daha kuvvetli
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder