KARTMİN

18 Şubat 2010 Perşembe

HZ ADEM İLE HAVVA ANEMİZİN BULUŞMASI

Peygamberler Tarihi - Hz. Adem - Hz. Âdem’in Havva ile buluşması
Hz. Âdem’in Havva ile buluşması
Âdem aleyhisselam, cennetten, cuma günü ikindi ve akşam arasında çıkarılarak, Hindistan'da Seylan (Serendib) adasına, Hz. Havva da Cidde'ye indirildi. Şeytan ise çok hakîr ve perişan bir hâlde, cennetin civarından, taşlık bir yere indirildi. Bu hususta Kur'an-ı kerimde mealen şöyle buyuruldu:
(Nihayet şeytan, onların, [Âdem ve Havva'nın], cennetten çıkarılmalarına ve içinde bulundukları nimetten uzaklaştırılmalarına sebep oldu.) [Bekara 36]
Gözyaşlarıyla tartılsa
Âdem aleyhisselam cennetten yeryüzüne indirilince, gözünün yaşı dinmedi. Hadis-i şerifte şöyle buyuruldu: (Âdem aleyhisselamın gözünün yaşları, zürriyetinin gözyaşlarıyla tartılsa, Âdem'in gözyaşları bütün evladının gözyaşlarından ağır gelirdi.)
Âdem aleyhisselam ve Hz. Havva, cennetten yeryüzüne ayrı yerlere indirildikten sonra, senelerce ayrı kaldılar. Âdem aleyhisselam Hindistan'da, Hz. Havva validemiz de Arabistan'da kaldı. Dünyanın dert ve sıkıntılarına katlandılar. Cennetten ayrı kalmanın üzüntüsü ile uzun yıllar ağlayıp gözyaşı döktüler.
Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Âdem aleyhisselam, zellesi sebebiyle cennetten çıkarılınca dedi ki:
- Ya Rabbi! Beni, Muhammed'in hürmetine affet.
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Ya Âdem! Sen Muhammed'i nasıl bildin? Daha ben Onu yaratmadım?
Âdem aleyhisselam şöyle cevap verdi:
- Ya Rabbi! Beni yaratıp, bana ruh verdiğin zaman, gözümü açıp baktığımda, arşın kenarında “Lâ ilâhe illallah Muhammedün resulullah” yazılı gördüm. Ismini isminle yazdığından, yarattıklarından en çok sevdiğin Odur.
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Doğru söyledin ey Âdem. Mahlûkatımdan en çok sevdiğim Odur. Onun hürmetine af dilediğin için, seni affettim.)
Duâsını kabul ederim
Daha sonra, Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Ya Âdem, sen dünyada meşakkat ve tevbeye zürriyetini vâris kıldın. Onlardan biri bana duâ edip, tazarruda bulunduğu zaman, senin tevbeni ve duânı kabul ettiğim gibi, onun da tevbesini ve duâsını kabul ederim. Onlardan biri, benden af ve magfiret dileyip, bana sığınırsa, tevbesini kabul ederim. Çünkü ben tevbeleri kabul ediciyim.
Ey Âdem, ben, günahtan tevbe edenleri, cennette haşrederim. Onları mezarlarından neşeli ve güler yüzlü oldukları hâlde, duâları kabûl edilmiş olarak kaldırırım.
Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselamın tevbesini kabul ettikten sonra, Kâbe-i şerifi inşa etmesini emretti.
Sen bizim Rabbimizsin
Allahü teâlânın tevbesini kabul edip, Kâbe'yi inşa etmesini emrettikten sonra, Âdem aleyhisselam, Hindistan'dan Arabistan'a gitti. Arabistan'a varınca, Arafat'ta Hz. Havva validemiz ile buluştu.
Bu sırada Hz. Havva da Âdem aleyhisselamı aramak için Cidde'den Arafat'a gelmişti. Arafat ovasında Müzdelife'de buluştular. Hz. Havva onu tanıyamadı. Cebrail aleyhisselam
tanıştırdı. Nice seneler ayrı kalmanın üzüntüsü gidip, sevinç ve ferahlığa kavuştular. Beraberce Mina'ya gittiler.

Hiç yorum yok: