KARTMİN

15 Şubat 2010 Pazartesi

KARTMİN VE MARDİN TAHTLARI


Mardinli olan herkesin hayatında bir taht anısının olması bir gerçek. Yaz günlerinin o asfalt eriten sıcağında evlerin içinde uyumak mümkün değil. Tek kurtuluş dam ve damın üzerinde Haziran ayının başlangıcında kurulan tahtlardır.


Tahtların etrafında bir dünya bir medeniyet kuruldu. Hammaddesi ağaç olan tahtlar şu an çocukların oynadığı lego lar gibi iç içe geçen parçalardan oluşurdu. Bu parçalar yazın başlangıcında takılır, Sonbaharda sökülürdü. Anlayacağınız Japonların dünyaya takdim ettiği Montaj Sanayii”ni hemşehrilerimiz 40-50 yıl öncesinden bulmuşlardı.

Tahtlarda hayat ikindiden sonra başlardı. Annelerimiz ya da evin en büyük kızı ( Erkekler genelde taht işine karışmazdı, bize de sadece izlemek ve döşeklerin tadını çıkarmak düşerdi) setre denilen beyaz örtüyü tahtın etrafına dolar akşam oturması için birkaç döşek ile yastığı dizerdi. Evin damı yıkanır,akşam yemeğinin malzemeleri tahta taşınırdı.

Babalarımız yorgun argın işten döner, tahtın üzerinde yemeklerini yer, çaylarını içer, misafirlerini uğurlar sohbetlerini eder ve uyurlardı. Yaz ayında kırık çıkıkçılara epey iş çıkardı. Taht zamanı haşerelerle en çok haşir neşir olunan zamandı.


Çok çocuğu olan ailelerin tahtlarına çok gülerdim. Bir yatağın içinde yorganı kafalarına kadar çekmiş 9-10 çocuk. Yarım açılmış konserve kutusunda ki sadece kafa-ları gözüken balıklar gibi.

En çok uyku zamanını sevilirdi. Sırtüstü uzanır gökyüzünde kum taneleri kadar çok olan yıldızları izler, hayaller kurar ve öyle uykuya dalardık. Büyüklerimiz takıntı olmasın diye “uyumadan önce yıldızları sayarsanız, saydığınız yıldız kadar ellerinizde siğil çıkar”diye bizi korkuturdu.

Yıldızları sayarak elde siğil çıkmayacağını, ancak yıldızları sayma cesareti gösteren cesur çocuklar bilirdi.

Sanki şu an taht yokmuş ta millete tanıtıyoruz gibi bir yazı oldu. Elbetteki hala taht var, ellerinde siğil çıkar diye yıldız saymayan çocuklar da var. Ama tahtı ve taht kültürünü tanımayan Mardinli çocuk ve gençlerimiz de var. Ha….!! şu an tahtta değil klimalı evlerde uyuyanlar da var. İşte onlara da bir hatırlatalım istedik. Gençlerimize ve çocuklarımıza Kültür tanıtımıda öyle bir şey olsa gerek

Hiç yorum yok: